Adım Faruk, 30 yaşındayım, bekarım ve kendime ait küçük bir işyerim var. Bir yıl önce işyerimin yakınında satın almak için ev arıyordum. İşyerimin yanındaki özel hastanede çalışan Gürkan isimli biriyle arkadaş olduk, molalarda sık sık işyerime gelir muhabbet ederdik. Ona da bu civarda ev aradığımı söylemiştim. Ama bazı daireler çok pahalı olduğu için, bazıları da hoşuma gitmediği için birkaç ay geçmesine rağmen ev bulamamıştım.
Bir gün Gürkan yanıma gelerek, karşı dairelerinin satılığa çıkarıldığını söyledi ve sahibi ile konuşabileceğini söyledi. Memnuniyetle kabul ettim. Gürkan şaka yollu, “Bu kıyağımı unutmayacaksın ama!” deyince, ona, “Merak etme, daire hoşuma giderse karşılığında küçük bir kıyak yaparım!” dedim. Gürkan o gece nöbetçiydi, ertesi akşam daireye bakmak için sözleştik.
Ertesi gün mesai çıkışında birlikte daireye bakmaya gittik. Dairenin sahibi anahtarı Gürkan’ın evine bırakmıştı, Gürkan da anahtarı almak için zili çaldığında kapıyı açan karısını gördüm. Sıradan bir ev kadını beklerken, karşımda bakımlı, şık giyinmiş ve her yerinden seks fışkıran bir kadın görünce çok şaşırdım. Hatta birkaç saniye dondum kaldım. Bu kadın Gürkan’a çok fazlaydı. Gürkan karısıyla tanıştırdı beni. Karısının adı Zehra’ydı. Zehra balıketli, 1.70 boylarında, iri memeli, geniş popolu bir kadındı. Saçları kısa ve kızıl renkliydi. Giymiş olduğu kumaş pantalon amının ve götünün tüm kıvrımlarını belli ediyordu. Dalgınlığım, Gürkan’ın anahtarı alıp, “Gidelim!” demesiyle son buldu.
Bakacağımız daireye girerken, Zehra, “Ben de geleyim mi?” deyince, ben hemen, “Tabii buyrun, siz de bir kadın gözüyle fikrinizi söyleyin!” dedim. Zehra gülümseyerek daireye girdi. Gürkan da, “Dostum, sen de daha evlenmeden hanımcı olmuşsun!” diyerek dalga geçti, ama umursamadım. Daireye baktım ve beğendim. Ama gözüm sürekli Zehra’daydı, elimden geldiğince de çaktırmamaya çalışıyordum. Gürkan’la konuşurken bile aklım onda kalıyordu.
Gürkan yanımda evin sahibini aradı. Onlar telefonla konuşurken Zehra’nın arkadaki yatak odası olarak kullanılacak odaya girdiğini gördüm. Gürkan’ın arkasını dönmesini fırsat bilip ben de o odaya gittim. Zehra’ya, “Yatak şurada mı olsa acaba, ne dersiniz?” dedim. Zehra da yüzünde sinsi bir gülümsemeyle, “Ne kadar büyük bilemiyorum, ama taşınınca size yardımcı olurum!” dedi. Ben de, “Çok sevinirim! Sizin gibi beğenisi yüksek bir komşum olacak!” dedim. Zehra gülümseyerek, “O sizin kibarlığınızdan!” dedi.
Gürkan seslenince salona gittik tekrar. Ev sahibi yarın benim işyerime gelecekmiş, “Orada pazarlık yaparsınız artık!” dedi. Sonra da, “Benim kıyağımı unutma ha!” dedi. Ben de, “Unutmam, sen merak etme!” dedim. Kapıdan çıkarken, “Yarın görüşürüz o zaman!” dedim. Eve gidecektim, ama Zehra, “Kalsaydınız, yemek yerdik!” dedi. Ben, “Size zahmet vermeyeyim!” deyince, Gürkan, “Kal işte, hem iki kadeh parlatırız!” deyince yemeğe kaldım. Zehra sofrayı hazırlarken hem onu çaktırmadan izliyor hem de Gürkan’la sohbet ediyordum. Poposunun sallanışı, yürüyüşü, ayağındaki topuklu terliğin tıkırtısı çok çekici geliyordu bana…
Yemek yerken sohbet ediyorduk. Arada ayağım Zehra’nın ayağına dokunuyordu, hemen çekiyordum. Yemekten sonra kahve içmek için koltuklara geçtik. Zehra mutfakta kahve yaparken ben Gürkan’la sohbet ediyordum, ama Gürkan uyuklamaya başlamıştı. Zehra kahveleri getirdi, karşımdaki tekli koltuğa oturdu, bacak bacak üzerine attı. O an beni resmen mest etmişti. Gürkan’ı dürtüp uyandırdı, kahvelerimiz içerken sohbete devam ettik. Konu ilaçlara ve modern tedavi yöntemlerine gelince, Gürkan, “Bizim hanım alternatif tıbbı sever, otlardan birşeyler yapar, astrolojiye göre davranır filan…” diyerek biraz daha konuştu.
Ben de Zehra’ya, “Tarot da bakıyor musunuz?” dedim. Zehra, “Evet bakıyorum, sizin de mi astrolojiye merakınız var?” deyince, “Evet!” diyerek yalan söyledim. Karşılıklı sohbetimizi Gürkan’ın horultusu bozunca, “Bana müsade!” diyerek kalktım. Zehra mahcubiyetle, “Kusura bakmayın, Gürkan adına özür dilerim!” dedi. Ben de, “Ne kusuru, nöbet yorgunluğu filan derken normaldir. Asıl siz kusura bakmayın, davetsiz misafir oldum, size zahmet verdim!” dedim. Zehra, “Olur mu öyle şey, komşu olacağız, hem sizi de tanımaktan mutlu oldum! Eğer ev sahibiyle anlaşırsanız bana haber verin, ben daireyi temizletirim!” dedi. Ben de, “Gürkan’la haber gönderirim!” deyince, gözlerime imalı imalı bakıp, “O unutur, size numaramı vereyim!” dedi. Birbirimize numaralarımızı verdik. Kapıdan çıkarken elini sıktım ve teşekkür ettim tekrar. O da, “Rica ederim!” deyip elimi bırakmadan birkaç saniye öylece kaldı, sanki gideceğime üzülmüş gibi bakıyordu…
Ertesi gün evin sahibi işyerime geldi, pazarlık yaptık, anlaştık. Bir hafta içinde evin tapu işlemlerini bitirdik. O bir hafta Zehra aklımdan hiç çıkmadı, ama sudan sebeple aramaya da çekindim. Gürkan’a kıyak olarak da pahalı bir şişe Viski alıp yanımdaki elemanla gönderdim. Aklıma temizlik için Zehra’nın teklifi gelince onu aradım. Evi aldığımı söyledim. Zehra, “Biliyorum, ama dargınım size, bir haftadır aramadınız!” dedi. Ben de, “Tapuyu almadan sizi rahatsız etmek istemedim!” dedim. Zehra, “Ne rahatsızlığı, öyle düşünsem numaramı vermezdim!” dedi. Ben de, “O zaman ben de size kendimi bir şekilde affettireceğim!” dedim ve temizlik konusunu konuşup telefonu kapattım.
Ertesi gün öğleden sonra Zehra beni aradı ve sabah temizlikçi geldiğini, işinin bitmek üzere olduğunu söyledi. “İsterseniz gelin daireye bir bakın, temiz olmuş mu?” dedi. Ben de, “Siz okey verdiyseniz benim için yeter!” dediysem de, Zehra, “Olur mu, siz de bakın, aklınızda kalmasın!” diye ısrar etti. Gürkan’ın nöbetçi olduğunu bildiğimden fazla direnmedim. Elemanıma, “Dükkanı bu akşam sen kapat!” diyerek çıktım.
Hemen AVM’ye uğradım, Zehra’ya ne alırım diye düşünürken bir mağazada satılan özel yapım Tarot kartlarını görünce satın aldım. Hızlıca Zehra’ya gittim. Zili çalmadan önce üstümü başımı düzelttim. Zili çalınca, önce, “Geldiiimmm!” diyen sesini duydum, sonra kapı açıldı ve o muhteşem güzellik karşımda göründü. Zehra, yakası açık siyah gömlek, siyah etek ve siyah ince çorap giymişti. Bu defa hafif makyajlıydı, boynundaki siyah inci kolye parlıyordu.
“Gelin, buyrun, içeri girin!” dedi. Ben, “Girmeyeyim, daireye bakalım isterseniz?” deyince, “Daire kaçmıyor, gelin bir kahve için!” dedi. Salona geçtim, koltuğa oturmadan aldığım hediyeyi Zehra’ya verdim. Zehra, “Ne zahmet ettiniz!” dedi ve hediyeyi açmaya başladı. Ona, “Size kendimi affetirmem lazımdı!” dedim. Zehra özel yapım Tarot kartlarını görünce, “Çok harika bunlar, çok istemiştim fakat alamamıştım!” dedi ve çocukça bir hareketle boynuma sarıldı birden. Sonra da geri çekildi ve “Kusura bakmayın, boş bulundum, nicedir bunları almak istiyordum!” dedi.
Ben de, “Kusura bakılacak bir şey yok. Sizi böyle mutlu etmek beni de mutlu etti!” dedim. Zehra, “Siz oturun ben kahvelerimizi yapayım!” dedi. Salınarak çıktı salondan, mutfağa girene kadar gözümü ayırmadan götüne baktım. Kahveleri yapıp geldi, “İsterseniz masaya buyrun, Tarotunuza da bakayım!” dedi. Masaya geçtik. Kartları serdi, seçtim filan, derken, “Yenilikler yeni evinizle başlıyor…” diyerek yorumlara başladı. O konuşurken gözüm sürekli gömleğinin dekoltesindeydi. Zehra anlatıyordu, bir ara onu dinlemiyorum sandı, “Beni dinlemiyorsunuz galiba?” dedi. “Yoo, dinliyorum, cesaretten bahsediyordunuz!” dedim.
“Evet, bak bu kart işte…” diye kartı gösterdi ve “Birisinden bir şey istediğinizi ama cesaret edemediğinizi söylüyor, doğru mu?” diye sordu. İç çekerek, “Evet öyle, cesaretim yok nedense, çünkü onun durumu benimkinden farklı biraz… Ben bekarım, o evli maalesef!” dedim gözlerinin içine bakarak. Zehra bir kart seçmemi istedi. Seçtiğim kartı kaldırdı ve “Onun da cesareti yok, belki ilk adımı senden bekliyordur?” dedi gülümseyerek. Ben de, “İlk görüşte aşk cesaret kırıyor belki de?” dedim.
Zehra da, “Aşk cesaret ister ama!” deyince uzanıp dudaklarına yapıştım. Nefes almadan öpüşmeye başladık. Elinden tutarak Zehra’yı kendime çektim. Öpüşürken kalkarak kucağıma oturdu. Nefessiz kalana kadar öpüştük. Dudaklarımız ayrılınca, nefes nefese, “Sana ilk gördüğüm an aşık oldum!” dedim. Zehra, “Sende beni çeken bir Aura oluştu bende de!” dedi. Elimi ince çoraplı bacaklarında gezdirerek, “Sen çok özel bir kadınsın, mutlu olmayı hak ediyorsun!” dedim. Zehra hiç beklemediğim bir şekilde kalktı ve “Bence konuşarak vakit kaybetmeyelim!” dedi, elini uzattı.
Elinden tuttum ve beni yatak odasına götürdü. Öpüşerek birbirimizi soymaya başladık, üstümüzden çıkanları sağa sola atıyorduk. Zehra sırtüstü yatağa uzandı. Ben de yanına uzandım. Yine öpüşemeye başladık, öpüşürken memelerini kavradım. Zehra da elini uzatarak sikimi tutmaya çalışıyordu. Dizlerimin üstüne doğruldum. Zehra da doğruldu ve sikimi tutarak ağzına aldı, ağzına sokup çıkarmaya ve yalamaya başladı. Sikim Zehra’nın yumuşak diliyle iyice ıslandı.
Tekrar yatağa kendini bırakan Zehra, “Vakit kaybetmeyelim, seni istiyorum!” deyince bacaklarının arasına geçtim. Parlayan etli amını öptüm, biraz yalayınca amının ıslak olduğunu farkettim. Zehra, “Oyalanma nolur!” deyince doğruldum ve sikimi yavaşça amına soktum. Kasıklarımız birleşince Zehra kısık sesle, “Ohhhhh!” diye inledi. Amı ıslak ve sıcaktı. Bir süre öyle bekledim, sarıldı bana. Sonra yavaş yavaş amına pompalamaya başladım. Yavaşlığım yerini sertliğe bırakınca Zehra daha çok zevk almaya başladı ve bacaklarını iyice yanlara açarak inlemeye başladı…
15-20 dakika sonra, “Faruk harikasın, harikasın sen aşkımmm!” diyerek titreyerek ve debelenerek orgazm oldu. Durmadım ve sertçe sikmeye devam ettim. Bir dakika geçmeden yine inleyerek ikinci kez orgazm oldu. Nefes nefese, “Aşkım bitirdin beni, nolur ya boşal, ya dur artık!” deyince iyice hızladım. Zehra’nın inlemeleri kesilmiyordu. Birkaç dakika sonra boşalmak üzereydim. İçinden çıkmak istediğimde, “Çıkma, korunuyorum!” deyince döllerimi fışkırtmaya başladım. Dölleri içinde hissedince Zehra dudaklarıma yapıştı…
Bir süre öpüştükten sonra içinden çıkıp yanına uzandım. Zehra sikimi okşayarak, “İlk defa peşpeşe orgazm oldum!” dedi. Ben ise yaşadıklarıma hayret ediyordum, Tarot, Aura, Maura derken hiç beklemediğim kadar çabuk ve kolay olmuştu onu sikmem. Zehra sarıldı bana, başını göğsüme koydu ve “Sana yalan söylemeyeceğim, Gürkan’ı daha önce defalarca aldattım, ama kimseye böyle duygu yoğunluğu hissetmedim!” dediğinde Zehra’nın neden bu kadar çabuk ve kolay teslim olduğunu anladım, ama renk vermedim. “Ben de sendeki duyguları hissettiğim için buradayım!” dedim. Zehra ile ilişkimiz böyle başladı.