Selamlar herkese, ben Buse. 25 yaşında 1.65 boyunda, hafif balık etliyim. Göğüslerim ciddi büyük ve dolgun bir popom var. Üniversite sonrası Ankara’ya yerleşmiş ve iş hayatına başlamıştım. Biraz seçici olduğum için üniversitede okurken yalnızca bir sevgilim ve sadece onunla cinsel ilişkim olmuştu. Sevgilimden ayrıldıktan sonra da arayışa girmedim, yani kendimi cinsel yönden kısıtlamış oldum.

Balık etli fakat sexy bir bedenim olduğu için iş yerindeki erkekler tarafından ilgi odağı oluyorum. Bunun farkındaydım ve hoşuma gidiyordu, ama kendimi kullandırmak da istemiyorum. İşe başladıktan bir yıl sonra kardeşim Onur da bulunduğum şehirde üniversiteye başlamıştı. Beraber aynı evde kalıyorduk. Kardeşim üniversite hayatı yaşayıp çevre ediniyordu. Benim ise iş hayatından dolayı sosyal hayatım bitmiş gibiydi. Ayrıca sabahtan akşama kadar masa başında oturmak biraz yağlanmama sebep olmuştu. Eve yakın bir spor salonunun 3 aylık ücretsiz deneme aboneliği reklamını görünce, hem biraz sosyalleşirim, hem de fiziğim toparlanır, daha sağlıklı hissederim diye, kayıt oldum.

Çalıştığım için akşamları ve hafta sonları gidebiliyordum. Spora başladığımda biraz yorucu olmuştu, vücudum biraz hamlamıştı. Ama daha ilk ayın sonunda hem vücudum biraz toparlamaya başlamış, hem de kendimi daha iyi hissediyordum. Popom biraz da olsa sıkılaşmış, bacaklarım daha sexy görünüyordu. Spor salonundaki kaslı erkeklere de içim gitmiyor değildi. Ben de koca popomla taytla gidince erkeklerin kaçamak bakışlar attığını görüyordum…

Bir gün spordan eve döndüğümde kardeşim Onur odasında bir arkadaşıyla takılıyordu. Sanırım bilgisayarda oyun oynuyorlardı. Hem eve geldiğimi söyleyim, hem de arkadaşıyla tanışmış olurum diyerek kapıyı tıklatıp yanlarına gittim. Ama arkadaşını gördüğümde biraz şaşırdım. Üzerinde bol bir sweat olmasına rağmen tank gibi görünüyordu. Spor salonundaki hayvan gibi kaslı erkeklere benziyordu, ama bu daha da iri yarı biriydi.

Kardeşim tanıştırdı bizi. İsmi Yüksel, 18 yaşındaymış. Spordan geldiğimi söyleyince Yüksel’in hemen ilgisini çekti. “Hadi yaa! Ben de profesyonel Body’ciyim. Personal Trainer’lik de yapıyorum. Hangi spor salonuna gidiyorsun Buse abla?” deyince, ikimizin de aynı spor salonuna gittiğini öğrenmiş olduk. Bu sefer ben, “Hadi yaa!” deyip şaşırdım, çünkü hiç görmemiştim onu orada. Bunu söylediğimde, “Ben spor salonuna pek sık gitmiyorum Buse abla. Evimde Home GYM kurdum, genelde evde takılıyorum!” dedi.

“Aaa, çok iyi!” dedim, şaşırmıştım. Bana, “İstersen spor salonuna bir gün beraber gidelim, sana yardımcı olmuş olurum!” deyince kabul ettim. Numaralaştık ve ertesi gün için anlaştık. Daha sonra kardeşime, “Kimdir, necidir bu Yüksel?” diye sorunca, “İyi birisidir abla, üniversiteden sınıf arkadaşım, yardımcı olur sana!” deyince ben de güvendim.

Ertesi gün anlaştığımız saatte spor salonunda buluştuk. Üzerimi değişip Yüksel’in yanına gittim. İlk defa onu spor kıyafetleriyle görünce vücudunun ne kadar gelişmiş olduğunu daha iyi anladım. Sıfır kol giymişti. O kadar kaslıydı ki, adeta Hulk gibiydi. Pazuları bacağım kadardı nerdeyse. Orta olul yıllarından beri bu sporla uğraşıyormuş. O gün birlikte spor yaptık. Özellikle bana hatalarımı gösteriyor, daha iyi spor yapmamı sağlıyordu. O günün sonunda yardımları için teşekkür ettim ve ayrıldık. Gerçekten çok yardımcı olmuştu ve efendi biriydi…

Sporda nerdeyse üçüncü ayımı doldurmak üzereydim ve ciddi şekilde gelişme sağlamıştım. Ama aynı zamanda ücretsiz deneme aboneliğimin sonuna da yaklaşmıştım. Ücretli abonelik ücreti bana çok gelince sporu bırakmaya karar verdim. O hafta Yüksel’le spor salonunda spor yaparken sporu bırakacağımı söyledim. Şaşırmıştı, “Niye yaa Buse abla? Formun çok iyi gidiyordu!” deyince durumu anlattım.

Yüksel de, “Buse abla, istersen benim evdeki Home GYM’de devam edelim. Sana Personel Trainer’lik yaparım, merak etme, senden para alacak değilim. Gerçi evde buradaki kadar alet yok, ama yine de gelişirsin!” dedi. “Bilmem ki, ailenle sıkıntı falan olmasın?” dedim. “Yok Buse abla, ben tek yaşıyorum. Evde rahat rahat yaparız sporumuzu!” deyince pek düşünmeden kabul ettim. Çünkü spor yaptıkça kendimi daha iyi hissediyordum, hem de vücudum daha da sexyleşiyordu.

Ertesi gün mesaiden sonra Yüksel’in evine gittim spor yapmak için. Gerçekten dediği kadar varmış, bir odayı komple spor aletleriyle doldurmuştu. Üzerimi değiştirdim, altımda spor bir tayt vardı. Popom bu taytla oldukça sexy görünüyordu. GYM odasına geçip ısındıktan sonra, spora başladık. Yüksel burada spor salonundakinden farklı hareketler gösteriyordu. Gösterirken de bacağıma, belime, elime, koluma, göbeğime falan sürekli temas ediyordu…

Artık daha ağır aletlerle çalıştığım için arkadan destek veriyor ve fırsattan istifade popoma yaslanıyordu. Spor salonunda bu kadar rahat değildi, evde farklı bir boyuta gelmişti temasları. Açıkçası hoşuma gittiği için ben de ses çıkarmıyordum. Günler böyle geçerken ben Yüksel’den iyiden iyiye etkilenmeye başlamıştım. O erkeksi kaslı vücudu beni benden alıyordu. Zaten uzun süredir de bir cinsel hayatım yoktu. İçten içe Yüksel’e azsam da kendimi zaptetmeye çalışıyordum…

Bir gün yine spor yapıyorduk ve Yüksel’in o terli hali beni azdırmıştı. Bu sefer ağrlıkla Squat çalışacaktım. Duvardadaki kancalarda asılı duran halterlerden birini seçtim ve Yüksel’in yardım etmesini istedim. Arkamda bekliyordu, halteri kaldıramazsam yardım edecekti. İlk tekrarı yaptım, ama ikinci de yarıda kalmıştım, Yüksel’e, “Tut!” deyince arkadan yaslayıp halteri tuttu. Fırsattan istifade güç vermedim ve popomu Yüksel’in önüne bastırdım. Yüksel de halteri kaldırmaya çalışırken popoma bastırmak zorunda kalıyordu. 3-4 saniye böyle kaldıktan sonra halteri yerine takabildim.

Hemen dinlenmek için bench sehbasına oturdum. Bu sırada gözüm Yüksel’in önüne takıldı. Bana yaslayınca siki kalkmış ve gizlemeye çalışıyordu. Ama şekilden şekile girse de pek gizleyemiyordu. Bu durumu, zaten azgın bir halde olan benim iyice kudurmama sebep oldu. Kafama koymuştum, ne yapıp edip bu gün kendimi Yüksel’e siktirecektim. “Yüksel yaa, seni hiç tam formda görmedim, tişörtünü çıkarıp bir poz versene!” dedim. “Tamam Buse abla!” deyip tişörtünü çıkardı. Karın ve ve göğüs kasları müthişti. “Vay be, ne kadar kaslı vücudun var, dokunabilir miyim?” deyince yanıma geldi. Tabii ben benchte oturduğumdan kalkık siki bana selam veriyordu.

Karın kaslarına dokunup, “Çok sıkılar!” deyip elimi hafifçe aşağı indirdim. Sonra, “Bu da bana kalktı herhalde?” deyip elimi sikinde gezdirdim. Yüksel hemen, “Buse abla…” deyip kendini geri çekti. Ama bu işin artık geri dönüşü yoktu. “Gel buraya Yüksel!” deyip şortunu aniden indirmemle siki ok gibi fırladı. Siki damarlı ve kapkalındı. Hiç beklemeden sikini tutup ağzıma aldım. Yüksel, “Buse abla…” diye mırıldansa da karşı koymuyordu. Nefes nefese kalmıştı ve gözleri kısık haldeydi. Ben hızlı hızlı sakso çekince çok dayanamadı ve kasılarak, “Geliyorum Buse abla!” deyip ağzıma boşalmaya başladı. Ben de tabii bir güzel yutuyordum ağzıma fışkıran döllerini…

Boşalması bitince hemen şortunu çekti ve geri geri gidip spor matının üzerine oturdu. Siki şortunun içinde halen kazık gibi duruyordu. İkimiz de sustuk. Ben biraz utanmıştım ondan beklediğim tepkiyi ve karşılığı göremeyince. Ama o terli kaslı vücudu beni halen azdırıyordu. “Ee, sen boşalıp rahatladın Yüksel, peki ben ne olacağım?” dediğimde Yüksel aniden kalkıp yanıma geldi ve beni ayağa kaldırıp dudaklarıma yapıştı. (Sonunda!) dedim içimden ve ben de aynı şekilde karşılık verdim. Yüksel’in boyu benden çok uzundu, kollarımı boynuna dolayıp kucağına atladım ve öpüşmeye devam ettik. Öpüşürken Yüksel iki eliyle popomu yoğuruyordu…

Kucağında biraz öpüştükten sonra beni yere indirip soymaya başladı. Kısa sürede karşısında tamamen çıplak kalmıştım. Amım çoktan sulanmıştı. Beni ağırlık kaldırır gibi tekrar kucağına alıp sikini amıma yerleştirdi. Ohhh, harika bir duygu idi, uzun zamandan sonra amıma bir sik girmişti. Kucağında hoplatarak sikmeye başlayınca zevkten çıldırmıştım. Beni bir ağırlık gibi kaldırıp indiriyordu. 10 dakika sonra ikimiz de terden sırılsıklam olmuştuk. Beni, siki amımdayken kucağında yatak odasına kadar taşıdı. Yatağa yatırdı, siki içimden çıkmadan misyoner pozisyona geçmiştik…

Üzerime doğru gelirken hayvansı vücudunun altında olmak çok iyi hissettiriyordu. Altında ufacık kalıyordum, nerdeyse vücudunun yarısına denk geliyordum. Sert bir tempoyla sikmeye devam etti. Her köklediğinde kasıkları amıma vurdukça sanki bir balyoz çarpıyor gibiydi. Ben çoktan orgazm olmuştum, ama uzun süredir kimseyle sikişmediğim için telafi etmek ister gibiydim, o yüzden dur demiyordum. Zaten onun da durmaya niyeti yoktu. İlkini az önce ağzıma boşaldığı için ikincisine uzun süre dayandı. Yaklaşık yarım saate yakın sikti ve ben bu sürede iki kez daha orgazm oldum. Sonunda o da gelmek üzereydi galiba, hırlamaya başlamıştı. Korunmadığım için, “İçime boşalma sakın!” dedim. Son anda sikini çıkarıp göbeğime boşaldı ve yanıma yığıldı…

Biraz dinlendikten sonra birlikte duş aldık. Duşta bir posta ha sikmek istedi, ama ben geç kalıyorum diye izin vermedim. Yıkanıp duştan çıktık. Giyinip, “Bundan Onurun haberi olmayacak!” diye tembihledim ve dudağına öpücük kondurup evden çıktım. Yol boyu yüzümde bir gülümseme vardı. Gece boyunca da Yüksel’i düşündüm, yarın yapacaklarımı düşündüm…

Ertesi gün tekrar Yüksel’in evine gittim. Kapıdan girer girmez, “Hoşgeldin Buse abla!” diyerek bana sarılıp dudaklarıma yumuldu. O kadar ateşli öpüyordu ki, beni hemen oracıkta ayakta sikecek gibiydi. Aslında ben de sikişmek için can atıyordum. Ama onu önce biraz daha kudurtmak istiyordum. Dudaklarımı zorlukla kurtarıp, “Hadi sporumuzu yapalım, üstümü değiştirip geliyorum!” deyip onu GYM odasına yolladım.

Hazırlıklı gelmiştim. Salaş bir tişört giydim, tabii sütyensiz. İçime külot giymeden ince bir tayt giydim. Ayrıca bu sabah eczaneye de uğramıştım, korunmaya da başlamıştım yani. GYM odasına girer girmez, Yüksel, “Dün geceden beri seni düşünüyorum Buse abla!” diyerek tekrar sarılıp dudaklarıma yumuldu. Bir yandan da popomu yoğuruyordu. Onu biraz daha kudurtmak isterken kendim kudurmuştum. Bu sefer dudaklarımı çekmedim ve ayakta deliler gibi öpüşüp yiyişmeye başladık…

Dün ürkek ve utangaç olan Yüksel bu sefer girişkendi. Beni spor matına götürüp domalttı ve “Üffff, manzaraya bak, içine külot da giymemişsin Buse abla!” diyerek popoma bir şaplak atıp götümüm yanaklarını yoğurdu. Henüz taytımı çıkarmamıştı. Ben sıyıracak diye düşünürken, cart diye arkadan yırttı taytımı. Bu hareketini hiç beklemiyordum, anlaşılan fena azmıştı. Sikini çıkardığı gibi taytın arkasındaki yırtıktan amıma sokup sikmeye başladı. Kazık gibi sert sikini amıma kökledikçe ciğerlerim ağzımdan çıkacak gibi hissediyordum…

Çok geçmeden ben ilk orgazmımı olmuştum bile. Ama Yüksel’in hayvani güçle beni sikmesi durmuyordu. Kontrolü ele geçirmek için, “Yüksel, dur bir saniye, şu üstümdekileri çıkarayım!” dedim. İçimden çıkınca Yüksel’i spor matına yatırdım. Yırtılmış olan taytımı ve tişörtümü çıkarıp kucağına yerleştim. Elimle sikini tutup amıma soktum. Kucağında hafif hafif git gel yapıp hem de ellerimi Yüksel’in kaslı bedeninde gezdiriyordum. Yüksel, “Nolur bir hızlan Buse abla!” diye yalvarınca, ellerimi karnına koyup sikinin üzerinde zıplamaya başladım. Popom kasıklarına çarptıkça duvarlarda ‘Şap, şap, şap!’ sesleri yankılanıyordu.

Yüksel kasılmaya başlayınca boşalacağını anladım. Korunmaya başlamıştım ve içimde döllerini hissetmek istiyordum. Sikinden kalkmadım. Yüksel kırlaya hırlaya boşaldı içime. Siki içimde halen adeta kalp gibi atıyordu. Bir süre öylece kaldık. Üstünden kalktığımda amımdan oluk oluk döl akıyordu Yüksel’in sikinin üzerine. Uzanıp Yüksel’in tişörtünü aldım ve dölleri temizledim. Birlikte duş aldıktan sonra, ona, “Ee Yüksel bey, sikiştik işte, hadi şimdi spor yapacağız. Bu arada bana bir tayt borçlusun, çıplak yapacağım bu gün sporumu!” deyip güldüm. Rutin spora başladık, ama ikimiz de çıplaktık. Ben Squat yaparken sikini kaldırıp arkama yanaşıyordu hemen…

Yüksel’le ilerleyen günlerde artık spor ve sikişmelerimizi fantazi boyutuna dökmüştük. Spor yaparken Yüksel’in kasları daha bir şişiyor normalden daha sexy görünüyordu. Bazen o Bench Press yaparken ben de sikini amıma alarak üstüne oturup, “Hadi bakalım!” deyip kalkmıyordum…

Bir seferinde yine o ağırlık çalışırken sikini ağzıma aldım, saksoya başladım. Seti bitmeden, “Seni azgın orospu seni, gösteririm ben sana şimdi!” deyip ayağa kalktı. Ben de şaka amaçlı gülüp kaçtım. Tabii ne mümkün kaçmak, kocaman elleriyle beni yakaladığı gibi odadaki boy aynasının önüne getirdi. Yüzüm aynaya bakıyordu, arkadan da sımsıkı Yüksel sarılmıştı. Aynada ikimizi o halde görünce fena azmıştım, arkamda heybetli bir şekilde duruyor, ben önünde minicik duruyordum.

Beni kendine doğru dönderip siker diye düşünürken bu pozisyonda beni tuttuğu gibi kaldırdı, ayaklarımı yerden kesti. “Son setimi senle tamamlayacağım Busem!” deyip löp diye sikini amıma yerleştirdi. Aynada halen bizi izliyordum. Alttan siktikçe o kasılan bacakları fena azdırıyordu. Terden sırılsıklam olmuş ve ıslanmış amımdan garip garip sesler çıkıyordu. Yüksel çok güçlüydü, hiçbir erkek bu pozisyonda sikemezdi beni. Aynada sikilişimi izliyordum. Bir süre siktikten sonra kasıla kasıla amıma boşaldı ve içimden çıkmadı. Aynadan baktığımda amımın kenarlarından dölleri süzülüyordu. Beni yere indirince yere oturup dinlenmek zorunda kaldım, o pozisyoda çok yorulmuştum. Yüksel de terden sırılsıklam olmuştu…

Yüksel’e aşık değildim, üstelik benden yaşça küçüktü. Ama bitmez enerjisiyle çok iyi bir sikiciydi. Başka kızlarla sikişse bile kıskanmazdım, ama onu kaybetmek de istemezdim. Böylesi kaslı bir erkeğin beni sikmesi bulunmaz bir nimetti benim için. Aylardır spora devam edip, hem spor hem sikişi birlikte yürütüyorduk. Normalde böyle bir cinsel hayatım yoktu, ama böylesi bir erkeğin altına yatmaya her zaman razıydım…

Zamanla Yüksel sayesinde vücudum ideal bir şekle girdi, efsane bir popom oldu. Yüksel’in götüme bayıldığını bildiğim için, emeklerinin karşılığına ödül olarak Yüksel’e götten de vermeye başladım. Yaklaşık bir yıldır halen hem spor yapıyor, hem sikişiyoruz. Umarım ilişkimiz böyle devam eder 🙂