Son tartışmamızdan sonra Akın ile görüşmeyi kesmiştim. Her ne kadar (Yarak diye ağlayarak evime gelirsin ama!) demiş olsa da benden önce o yalvarıp özür dileyerek beni aradı. Çok eşlilikten keyif alsam da ve hatta Akın ile de yatakta çok iyi bir uyum yakalasam da Cansu’nun evinde yaptığı hayvanlık yüzünden affetmedim. Akın’la seks hayatım bitince yine eski düzene dönmüştüm. Sevgilim Orkun’un yarağını sömürüyordum, onun yetmediği yerde de dildomu alıp porno izliyor, seks hikayeleri okuyordum.

Aklımın bir köşesinde ise Murat’ın attığı mesaj vardı. İçten içe (Bir yaraktan oldum, bari Murat yazsa!) diyordum. O gün Cansu’nun inlemelerini düşününce Akın’ın yokluğunu hiç aratmayacak gibiydi. Böyle düşünmem çok uzun sürmedi, iki hafta kadar sonra telefonum çaldı. Murat aradı, benimle görüşmek istiyordu. Ama farklı bir isteği vardı. Ailesiyle kaldığı için evi müsait değilmiş. Benimle sevgilisinin evinde buluşmak istiyordu. Kızın ailesi hafta sonu şehir dışında olacakmış. İlk başta, “Saçmalama!” desem de sevgilisinin sorun etmediğini, sevgilisinin benden de Cansu’dan da haberi olduğunu söyleyince ben de bir çılgınlık yapıp kabul ettim. Hemen aynı hafta cumartesi 13:00 gibi sözleştik.

Cumartesi günü iri memelerimi gösteren askılı pembe mini bir elbise giydim. Verdiği adrese taksiyle gittim. Taksici yol boyunca aynadan memelerimi süzerken kendi kendime (Tamam bu kıyafetim oldu. Önceki buluşmada Cansu’nun yanında çok sönük kalmıştım!) diye geçirdim. Gittiğim yer lüks bir sitedeydi. Kendi kendime bu Murat zengin kızı nereden bulmuş diye geçirdim. Eve gittiğimde kapıyı Murat açtı ve beni içeri aldı. Daha kapıyı kapatır kapatmaz sarılıp dudaklarıma yumuldu. Bir yandan elleriyle popomu mıncıklarken koridora doğru götürüyordu. Tam bu anda evin kapısı çaldı. Bir anda korkudan yüreğim ağzıma geldi. Acaba kime basıldık diye korkuyla kapıya bakarken Murat gayet sakince gidip kapıyı açtı.

Kapıda elinde iki poşet olan Murat yaşlarında bir kız vardı. Benden biraz kısa, düz sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli. Zayıftı ama vücut hatları da belliydi. Kız neşeyle poşetleri mutfağa bırakırken bana doğru, “Selam, hoşgeldin. Ben de bize alışveriş yapmıştım!” diye seslendi. Sonra gelip sarıldı ve kendini tanıttı. İsmi Buse imiş. Murat’ın da dudağına bir öpücük kondurdu ve “Hadi siz geçin ben de bir şeyler hazırlayayım bize!” dedi ve mutfağa geçti. İçimden ben nasıl bir ortamın içine düştüm diye düşünmeye başladım. Hatta o an bırakıp gitsem mi dedim, ama ne olacağını da merak ediyordum.

Kendi kendime demek Murat grup seks ortamı ayarladı diye düşündüm. Ama zaten benden 10 yaş küçük liseli bir ergenle sikişmek yeterince garip gelirken bir de benden 10 yaş küçük liseli bir kız çıkmıştı karşıma. Ama ben böyle düşünürken Murat elimden tuttu ve yatak odasına götürdü beni. Odaya girer girmez beni yatağa atıp üstüme çıktı. Dudaklarımdan başlayarak boynumu, gerdanımı oradan da göğüslerimi öpüp yalamaya başladı. Elbisemin askılarını indirdiğinde ise memelerim tamamen karşısındaydı. Hemen öpüp emmeye başladı. Memelerime gömülen Murat’ın başını okşuyordum, ama bir yandan da halen çok gergindim.

Bu sırada da elinde bir tepsiyle Buse girdi odaya. Tepside üç kadeh, bir şişe şarap, meyve ve kuruyemişler vardı. Yine aynı neşeyle, “Ay ben bunu memeye doyuramadım. Umarım sen doyurabilirsin!” dedi. Tepsiyi komodine bırakıp bir kadeh şarap aldı eline. Murat’ı üstümden kaldırırken şarabı bana uzattı. Murat nefes nefese kalmış beni izlerken Buse bir kadeh de ona verdi. Sonra da Murat’ı öpe öpe soymaya başladı. Ben de şarabımdan yudumlarken saçmalığı izliyordum.

Buse Murat’ı tamamen soyduktan sonra eğilip sikini ağzına aldı. Tamamını alamamıştı, ama alabildiği kadarını yalıyordu. Biraz sonra Murat Buse’nin saçından çekip kafasını uzaklaştırdı ve “Tamam yeter!” dedi. Elindeki kadehi de Buse’ye verip tekrar benimle sevişmeye başladı. Hızlıca elbisemi üstümden çıkarıp misyoner pozisyonunda sikini yavaş yavaş amıma sokmaya başladı. Ne kadar yavaş soksa da ben çığlığı basmaya başladım. Buse de benim yanıma uzandı ve saçlarımı okşayarak, “Bakire değilsin ya?” dedi. Ben konuşacak halde değildim, sadece kafamı hayır anlamında sağa sola hareket ettirdim. Buse yine aynı şefkatli şekilde, “Tamam, canım, bak bitti, şimdi sadece zevk almaya başlayacaksın!” diye teskin ediyordu.

Murat tamamını sokup da git-gel yapmaya başlayınca acıyı unutmaya ve zevk almaya başladım. Bu arada da Buse yanımdan kalkmış, odanın köşesindeki tekli koltuğa oturup şarap içerek bizi izlemeye koyuldu. Kısa zaman sonra ben kasılarak orgazm oldum. Murat ise halen sikmeye devam ediyordu. Bir 10 dakika kadar sonra da Murat boşaldı, ama ne boşalmak. Kalın siki boşalmanın şiddetiyle kalp gibi atıyordu. Her atışını amımın duvarlarında hissediyordum…

Murat da ben de soluk soluğa uzanırken Buse Murat’ın yanına gelip, “Kaldırayım mı aşkım?” diye sordu. Murat evet anlamında kafasını sallayınca Buse sakso çekmeye başladı. Bense yine gördüklerimi şaşkınlıkla izliyordum. Buse’nin Murat’ın sikini kaldırması uzun sürmedi. Siki kalkan Murat da ayaklandı ve bacaklarımı omzuna alıp ikinci postaya başladı. Buse de yine köşedeki koltuğa geçti. Bu sefer Murat beni daha sert sikiyordu. Sikini sadece başı içerde kalana kadar çıkarıyor sonra tüm gücüyle basıyordu. Odada ‘Şak, şak!’ sesleriyle benim inlemelerim yarışıyordu. Her sokuşunda memelerim zıplıyordu…

İkinci seferi olduğu için Murat da boşalmak bilmiyordu. Yarım saate yakın sikiştik ve ben üç kez orgazm oldum. Sonunda Murat tekrar içime boşaldı ve yanıma yığıldı. Birkaç dakika soluklanma sonunda Murat, “Ben bir duş alayım!” diyerek banyoya gitti. O gidince Buse yanıma uzanıp, “Ee nasılsın bakalım?” dedi. Ben de, “Şaşkınım!” dedim. Buse gülerek dediğimi duymamış gibi, “Fatoş ne güzel memelerin var. Hem büyük hem güzel şekilli. Bak büyük olmasına rağmen hiç de sarkmamış!” dedi. Sonra biraz es verip devam etti, “Sen de çok güzelsin zaten!” diyerek.

Ben de biraz utanarak teşekkür edip, “Sen de çok güzel bir kızsın!” dedim. Buse biraz üzgün, “Yani güzel olsan da erkekler büyük meme seviyor!” dedi. Ben de, “Aman erkeklerin sevmesinden bize ne? Senin de vücut yapına gayet uyumlu memelerin var. Hem küçük de değil!” dedim. Bu sefer de Buse utanarak teşekkür etti. Biraz sessizlik oldu ve ben (Siz ne çeşit bir fantazi yapıyorsunuz?) diye soracakken Buse omzuma bir öpücük kondurup, “Fatoş çok güzel olduğunu söylemiş miydim?” dedi. Lafı biter bitmez de dönüp tekrar omzumu boynumu öpmeye başladı.

Elini tam amıma atmıştı ki elimle tutup, “Yapma!” dedim. Ama Buse, “Lütfen, çok güzelsin, seni çok istiyorum!” diyerek elini elimden kurtardı. Şimdi takma tırnaklarını yavaş yavaş içi döl dolu amımda hissediyordum. Önce iki sonra üç parmağını yavaş yavaş sokuyordu. Uzun tırnakları amımın içini kaşındırıyordu. Üç parmağını sokup çıkarırken dördüncüsünü de işe dahil etmeye başlamıştı. Baş parmağı ise klitorisimi okşuyordu. Bu arada da memelerimi öpüp emmeye başladı. Çok geçmeden orgazm oldum ve sonunda Buse dudağıma bir öpücük kondurup, “Teşekkür ederim!” deyip yataktan kalktı.

Birkaç dakika odada sessizlik oldu. İkimiz de konuşmadık. Ben yatakta çırılçıplak yatıyordum. Buse ise başından beri giyinikti, tekli koltukta oturmuş sanki çok sıradan bir durummus gibi şarap içip meyve yiyordu. Bu arada da Murat duştan çıkıp direkt Buse’nin yanına gitti. Buse de görevini biliyormuşçasına kadehini bırakıp sakso çekmeye başladı. Murat’ın siki tamamen sertleşince de dönüp benim yanıma geldi. “Fatoşçuğum lütfen domal, yalvarırım şu götünü de bir kez sikeyim!” dedi. Ben de bişey demeden domaldım. Murat, “Teşekkür ederim, merak etme hiç acıtmayacağım!” diye söylenirken sikinin başını göt deliğimde gezdiriyor, ucundan sokup sokup çıkarıyordu.

Bu sırada Buse çekmeceden kayganlaştırıcı çıkarıp Murat’ın sikine sürmeye başladı. Sonra bana doğru, “Fatoş, seni de ben hazırlayabilir miyim?” diye sordu. Olanları elbise dolabının aynasından domalmış şekilde izleyen ben ise cevap vermedim. Buse de Murat’a baktı. Murat başıyla tamam işareti yapınca sevinçle kayganlaştırıcıdan parmağına sürüp göt deliğime yedirmeye başladı. Sonra bir parmağıyla sokarak içine de kayganlaştırıcı sürdü. Sonra murat Buse’yi omzundan çekti ve tekrar sikini götüme dayayıp sokmaya başladı.

Daha önce de anal seks yapmıştım, ama böyle bir acı yaşamamıştım. Murat çığlıklarıma aldırış etmeden sokmaya çalışıyordu. Buse ise yine başıma gelmiş, “Dayan canım, çok az kaldı!” diyerek başımı okşuyordu. Sonunda acıya dayanamadım ve kendimi sıkıp Murat’ın daha fazla ilerlemesine engel oldum. Ama bu sefer Murat götümün yanaklarını şaplaklamaya başladı ve “Sıkma kendini, rahat bırak!” diye bağırmaya başladı. Şaplakların da etkisiyle iyice canım acıyordu ve gözümden yaş gelmeye başladı. Sonunda kendimi bir anlığına serbest bıraktım ve Murat tüm gücüyle sikinin tamamını soktu. Artık çığlık atarak ağlıyordum.

Buse yine başımda saçımı okşayarak, “Tamam, geçti, bitti artık, zevk almana bak hadi!” diyordu. Murat ise arkamda hiç hareket etmiyordu. Ben biraz yatıştıktan sonra ise yavaş yavaş pompalamaya başladı. Artık acılı çığlıklarımın yerini zevk çığlıkları ve inlemeleri almaya başlamıştı. Siktikçe Murat’ın hareketleri yine sertleşiyordu. Taşakları vücuduma çarparak odayı inletiyordu. Domalmış olduğum için memelerim sarkmıştı ve daha çok zıplıyor ve göğsümü ağrıtıyordu. Artık bir elimle kendimi domalmış desteklerken diğer elimle de sallanan memelerimi tutuyordum…

Ben götten sikilirken Buse de elini alttan amıma atmış klitorisimi okşuyordu. Ben ikinci orgazmımı olurken Murat da götümün içime boşaldı. Sikini götümden çıkarmasıyla ikimiz de yatağa yığıldık. Murat sürekli, “Ben böyle birşey görmedim, çok iyiydi, hayatımda böyle zevk almadım!” diye tekrar ediyordu. Ben ise göz ucuyla Buse’ye bakıyordum. Sanki Murat’ın böyle demesine bozulmuş gibiydi…

Bu sefer biraz uzun bir mola verdik. Murat tam yine Buse’den sakso istedi ki telefonu çaldı. Ailesi arıyordu ve apar topar evden gitti. Şimdi Buse ile başbaşa kaldık. Ben de, “Artık gideyim!” deyip üstümü giyinmeye başlasam da Buse, “Rahatına bak, duş al öyle git istersen!” dedi. Duş alma teklifini kabul etmedim, ama şarap içip sohbet etme teklifini kabul ettim. Çünkü kafamda bir sürü soru vardı. İçerken de hepsini sordum. Buse tüm bunları Murat’ı tatmin etmek için yapıyormuş. Benden önce de bazen escort kadın çağırıyorlarmış. Hatta parasını Buse ödüyormuş.

Buse’ye, “Neden böyle birşey yapıyorsun?” dediğimde de, “Ne yapayım çok seviyorum Murat’ı, mutlu olsun istiyorum!” dedi. Buse hem erkeklerden hem de kızlardan hoşlanıyormuş. Yani Murat’ı mutlu ederken kendisi de zevk alıyordu bu olaylardan. Bu muhabbetler esnasında bir sişe şarap devirdik. Çakırkeyf olunca muhabbet farklı yöne kaymaya başlamıştı. Buse, “Seninle iletişimde kalmak isterim, numaranı verir misin?” deyince karşılıklı numaralarımızı kaydettik. Buse sonra elini memelerime atıp okşayarak, “Çok güzelsin, kal bu gece, seninle sabah kadar sevişmek istiyorum!” deyince önce tepkisiz kaldım. Ama dudaklarıma yumulup beni nefessiz bırakana kadar öpünce, “Ben gideyim artık!” deyip kalktım, evime gittim.

Yaşadıklarımdan kafam allak bullak olmuştu. Buse ve Murat’ın ilişkisi gerçekten saçma sapandı. Ama Murat ile sikişmekten de çok keyif almıştım. Buse’nin benimle sevişmesi konusunda ise ne düşüneceğimi bilmiyordum. Tüm bunların düşünürken akıl almak için birkaç gün sonra Cansu ile buluştum. Bir yandan içerken bir yandan da başıma gelenleri anlattım. Acaba Cansu bana kızacak mı diye düşünürken, onun başıma gelenlere tepkisi, “Orospu çocuğu!” oldu. Ben de garipseyerek, “Bu tepki neydi?” dedim. Cansu ise, “Sana değil, Murat’a dedim. Piç ergen haliyle bizden harem kurmuş kendine!” dedi.

Ben de merakla, “Nasıl? Sen sonradan buluştun mu bir daha onunla?” dedim. Cansu da gülerek, “Evet, hem de ne buluşma. Ben de sen anlatmasan bugün sana anlatacaktım. Üç kez bana geldi. Şerefsiz nasıl yapıyorsa sikiyle büyülüyor sanki beni. Normalde yaptırmayacağım, yapmayacağım ne varsa yapmak istedi, ben de kabul ettim!” dedi. Ben, “Ne yaptınız mesela?” diye sordum.

Cansu da, “Ne bileyim, yüzüme boşalmak istedi kabul ettim, sikerken boğazımı sıktı ses çıkarmadım, ağzımı sikmeye çalıştı, kusana kadar sikini soktu, ona da izin verdim. Bir de bunu evine kadar arabayla bıraktım her geldiğinde. Otoparkta arabanın içinde sakso çektirdi kendine. Ben araba sürerken yol boyu parmakladı beni!” diyerek anlattı. Ama Murat Cansu’yu Buse ile tanıştırmamış.

O akşam Murat’ın normal olmadığına karar verdik. Her ne kadar ikimiz de onunla sikişmekten garipliklerine rağmen çok memnun olsak da, bunun başımıza iş açabileceğini düşünerek birdaha görüşmeme kararı aldık. Cansu da ben de telefondan engelledik. Hatta ben Akın’ı da engelledim. Cansu’ya belli etmesem de aklımda (Ben sadece sevgilim Orkun ile sikişerek nasıl tatmin olacağım?) sorusu vardı. Tabii ki Buse’yi de bir türlü kafamdan atamıyordum 🙂