Berna bize geleli birkaç gün olmuş, ama halen ortam bulup sikememiştim Berna’yı. Ben Berna’yı bana kaynanam ayarlayacak diye bir beklenti içerisindeydim. Berna ise karımın görmediği anlarda bana frikikler vermeye başlamıştı. Berna da kaynanam ve karım gibi gibi azgındı. Bir akşam üçümüz yemekte otururken karım, “Aşkım Berna geleli kaç gün oldu, bir türlü dışarı çıkmadı, ben doğurdum doğuracağım, şu kızı gezdir biraz, plaja götür, denize girsin, eğlensin!” dedi.

Kaynanam hemen karşı çıktı, sanki beni Berna’dan kıskanmıştı, “Kızım ben götürür gezdiririm Berna’yı. Berk evde kalıp seninle ilgilensin!” dedi. Karım da, “Anne zaten Berk benim yüzümden işe bile gitmiyor. Hem sen Berna’yı götürsen anca çarşıya falan götürürsün. Ama Berna daha genç, sıkılır senin yanında. Hem Berk Berna’yı kız kardeşi gibi görüyor, gitsinler gezsinler, plaja gitsinler, denize girsinler, biraz hava alsınlar!” dedi.

Karım haklıydı, ben de karımın hamileliği, hastaneye kontrole götür getir, evde karıma yardım falan derken kaç aydır işe gitmiyorum. Sağolsun babam, karımın durumunun işten daha önemli olduğunu söyleyip, adamlarıyla imzalamam gereken evrakları yolluyor, ya da yapmam gereken projeleri evde yapmama olanak sağlıyordu.

Ertesi gün kahvaltımızı ettikten sonra keyif çayı içiyoruz. Ben, karıma, “Ben gitmesem olmuyor mu? Berna kendisi gitsin gezsin, eğlensin işte!” derken içimden de karımın ısrar etmesini bekliyordum. Berna’yı sikmek için bu bir fırsat olabilirdi. Beklediğim gibi karım ısrar etti, Berna’yla atladık arabama, yola çıktık.

Evden biraz uzaklaşınca Berna pis pis gülümseyerek, “Eee enişte, nereye götüreceksin beni bakalım?” dedi. “Sen nereye istersen Berna!” dedim. Berna da, “Sürprizleri severim!” dedi anlamlı bir bakış atarak. O an aklıma arkadaşım Tuğberk’in Taşucundaki yazlığı geldi. Sessiz sakın, tatilcilerin, Rusların ve Ukraynalıların yaşadığı bir kasabaydı. Tuğberk çok çapkın biriydi, yerli yabancı demeden uçanı kaçanı affetmez, sikerdi. Yazlığı da daha çok karı kız sikmek için kullanırdı. Bana da defalarca teklif etmiş, eğer karı kız düşürürsem yazlığı kullanabileceğimi, anahtarın sürekli kapının yanındaki saksının altında olduğunu söylemişti.

Hemen oraya sürdüm arabayı. Yolda bir büfede durup soğuk içecekler, atıştırmalık cips, kraker, bisküvi ve birkaç çeşit de çikolata aldık. Yazlığa vardığımızda anahtarı çiçek saksısının altından aldım. Kapıyı açtım, içeri girdik. O arada arkadaşım Tuğberk’e mesaj attım, yazlığında olduğumu, özel bir işimin olduğunu bildirdim. Tuğberk te, “Sikine kuvvet kanka!” diye mesaj attı. İçeride üzerimizi değiştik. Berna bikinisini, ben mayomu giydim, plaja indik.

Denize girdik, suda birbirimizle oynaşıyor, temas ettikçe sikim taş gibi sertleşiyordu. Bu sertlik Berna’nın da hoşuna gitmiş olacak ki, ya bana sürtünüyor, ya da kazara (!) elini değidiriyordu. Suyun içinde biraz bu şekilde eğlendikten sonra, Berna, “Ya enişte, geldiğimden beri Özge’yi fena sikiyorsun, sana hayranım. Benim sikiştiklerim bir posta sikip bırakıyor. Özge gerçekten çok şanslı senin gibi yakışıklı ve güçlü bir erkekle evlendiği için!” dedi. “Teşekkürler canım!” diye karşılık verdim.

Berna birden, “Yeter artık kıvrandığın enişte, havaalanında gördüğünden beri sürekli memelerime ve götüme bakıyorsun, bana azıp sonra da Özge’yi sikiyorsun. Hatta kaynananı siktiğinden bile şüpheleniyorum. Geçen gün konuşurken ağzından kaçırdı, (Damadımın siki kocaman, Özge bu yüzden çok bağırıyor!) diye. Şimdi de denize girdiğimizden beri sikin kalkık, artık bırak kendini bana!” deyip elini mayomun içine daldırdı, sikimi kavrayıp okşamaya başladı.

Berna’yı kolundan tuttum, “Burada rahat olmaz, hadi yazlığa gidiyoruz!” dedim. Denizden çıktık, plajadaki duşlarda yıkanıp denizin tuzlu suyundan kurtulduk, eşyalarımızı topladık, plajdan ayrıldık. Yazlığa girer girmez Berna’ya öyle bir yapıştım ki, hemen kucağıma alıp duvara yasladım. Bikinisini çözdüm, göğüslerini yalamaya başladım. İkimiz de kontrolden çıkmış gibiydik…

Yatak odasına götürüp 69 olduk. Berna iştahla sikimi yalıyor, ben iştahla amcığını yalıyordum. Ne zamandır hayalini kurduğum amcık ve göt burnumun dibindeydi artık. Berna sulandıkça ağzıma amının suları geliyor, o sulandıkça ben daha çok iştahla amcığını yalıyordum. Aklıma başka bir şey gelmişti, Berna’yı üstümden kaldırdım, sırt üstü yatırdım. Mutfağa gidip aldığımız çikolatalardan ekmeğe sürülenini getirdim. Berna’nın amına sürüp amını yalamaya devam ettim. Berna’nın amının suları ile çikolata çok daha zevkliydi…

Berna tam kıvama gelmiş, sikmem için yalvarmaya başlamıştı. Tabii bende de sabredecek hal kalmadı. Berna’nın bacaklarını omuzuma aldığım gibi sikimi dar ve sıcak amcığına sokmaya başladım. “Enişte yavaş!” derken kökledim, nefesi kesilir gibi oldu. Sert bir sekilde sikmeye başladım. Berna sikime ve tempoma alışınca, “Eniştem, aşkım, sikicim, sik beni, ohhhh!” diye inliyordu. Berna’nın hayran olduğum silikonlu göğüslerini emerek siktikçe Berna daha sesli inlemeye başladı…

Berna çığlık çığlığa orgazm olurken ben de boşalmaya yaklaşmıştım. Biraz daha pompalayıp birden amından çıktım ve o güzelim memelerine fışkırtmaya başladım. Tanrım o nasıl boşalmaydı öyle! Kızın memeleri döllerimle kaplanmıştı…

Biraz dinlendikten sonra kalkıp banyoya girdik. Birbirimizi yıkayıp yatağa geri döndük. Berna, sanki boş durmayalım, her saniyesini değerlendirelim, bir kez daha sik beni dercesine sikimi eline alıp tekrar okşamaya başladı. Sikim anında taş gibi olmuştu. Eğilip sikimi yalamaya başladı. Ama ne yalama, karımdan da kaynanamdan da güzel yalıyordu. Taşaklarımı okşarken sikimi gırtlağına kadar alıyordu…

O bana sakso çekerken ben de boş durmuyor, götünü okşuyordum. Parmağımı göt deliğine zorladığımda birden sikimi ağzından çıkarıp, “Enişte götüm daha bakire!” dedi. Ben de, “Olsun, amının kızlığını başkası bozmuş, ama götününün kızlığını ben alacağım!” deyip Berna’yı domalttım. Berna, “Çok korkuyorum!” derken ben çekmeceleri karıştırmaya başlamıştım bile. Arkadaşım Tuğberk göt hastasıydı, düşürdüğü karıları kızları götten de sikmeden bırakmadığını biliyordum. Çekmecelerin birinde mutlaka kaydırıcı olmalıydı.

Bingo! Kaydırıcıyı bulmuştum. Berna’nın götünün yanaklarını iki elimle ayırıp önce biraz göt deliğini yaladım. Sonra da deliğe kaydırıcıyı sürdüm. Aynı şekilde sikimi de yağladım. Ellerini arkaya atıp götünün yanaklarını ayırmasını istedim. Dediğimi yapınca sikimi göt deliğine dayadım ve yavaş yavaş girmeye başladım. Daha önce götten hiç sikilmediği için çok dar bir deliği vardı.

“Enişte yavaş, kurbanın olayım, çok acıyor!” diye inlerken ben yavaş yavaş sokmaya devam ediyordum. Tam yarısına kadar girmiştim ki, “Enişte çık, istemiyorum!” dedi. Sinirlenmiştim, götüne bir şaplak atıp saçlarını kavradığım gibi kalanını da soktum. Berna çığlık çığlığa bağırsa da, onun o hayal ettiğim götü artık benimdi. Hızlı hızlı sikmeye başladım…

Sanki Nirvanadaymışım gibi yarım saate yakın siktim götünü. Berna yatağa yapışmış, sesi soluğu kesilmişti. Birkaç kez seslendim, cevap vermedi. Saçını asıldım, götüne tokat attım, tık yoktu kızda. Bayılmıştı, sadece nefes aldığını görebiliyordum. Umrumda da değildi baygın olup olmaması, sikmeye devam ettim. Sonra götünden çıkıp sırt üstü çevirdim Berna’yı. Bacak omuza pozisyonunda götünü sikmeye devam ettim. Göğüslerini emerken dayanamadım götünün içine boşaldım…

Duşa girip çıktığımda Berna halen baygın yatıyordu. Ben de ona sarılıp yattım. Uyumuşum. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum telefonumun sesine uyandım. Bu arada Berna halen baygın yatıyordu, bilmiyorum belki de uyuyordu. Arayan Özge’ydi, “Aşkım nerdesiniz? Nasıl geçiyor gününüz?” diye sordu. “Taşucundayız. Ben plajda güneşleniyorum, Berna denize girdi, sudan çıkmak bilmiyor, çok eğlendiği belli!” diye rapor verdim.

Telefonu kapatınca, Berna’yı kolundan tutup biraz sarstım. Yüzüne hafifçe birkaç tokat attım. Biraz kendine gelir gibi olunca, “Enişte ne oldu bana?” dedi. Ben de gülümseyerek, “Seni götten sikerken bayıldın aşkım!” dedim. Hemen elini götüne attı, yokladı. Sonra aynada götüne bakmak için kalktı. Götünün yanaklarını ayırdığında kıpkırmızı olmuş göt deliğinden döllerim süzülüyordu.

Bana ters ters bakıp, “Şimdi Özge’nin neden o kadar çok bağırdı anlaşıldı!” dedi. Suratının halinden bana kızgın olduğu belli oluyordu. Ben de inadına sırıtarak, “Sen Özge’den daha çok bağırdın aşkım. Özge’yi her gün götten sikiyorum, senin götün sıfır kilometredeydi!” dediğimde, “Hayvansın enişte, insan alıştıra alıştıra siker!” dedi. Sonra da, “Ama helal olsun, beni şimdiye kadar hiç kimse bayıltana kadar sikmemişti!” deyip kahkahalarla gülmeye başladı. Beni affetmişti. Kalkıp dudaklarına yumuldum, biraz öpüştük.

Saat 17:00’ye geliyordu. Berna’ya, “Hadi denize girelim!” dedim. “Enişte hiç halim kalmadı, her yerim ağrıyor, sen gir gel, sonra da toparlanıp gidelim!” dedi. Ben de dediğini yaptım, kısa bir süre denize girip çıktım. Taşucundan ayrıldık. Arabayla Mersin’e doğru yola koyulduk. Berna tabii götünün üstüne oturmakta zorlandığı için yan oturuyordu.

Yol boyunca biraz sohbet ettik. Laf lafı açtı, konu döndü dolaştı kaynanama geldi. Berna, “Senin o orospu kaynanan var ya, çok azgın. Bana neler yaptığını bir bilsen…” dediğinde lafını kestim ve “Biliyorum, gördüm!” dedim. Berna şok olmuştu, “Neyi biliyorsun, ne gördün?” diye sordu. Ben de, “Havuz kenarında birbirinizin memesine ve amına ellediğinizi, sonra da kaynanamın seni öperek ve amını parmaklayarak orgazm ettiğini pencereden izledim!” dedim.

Berna, “Enişte sen de hiç bir fırsatı kaçırmıyorsun! Ama eminim bu anlatacağımı bilmiyorsundur. O gün havuz başında olanlardan sonra kaynanan her gece odama geliyor. Nerden bulduysa, bir de plastik yarak getiriyor. Önce benimle öpüşüp sevişiyor, plastik yarakla sikiyor, sonra da plastik yarağı elime tutuşturuyor, aynısını kendisine yaptırıyor. Öyle azgın ki, öyle bir seferle falan da doymuyor!” dedi.

“Bak bunu bilmiyordum! Ama orada olup sizi izlemeyi çok isterdim!” dediğimde, Berna bana çapkın bir bakış atıp, “Sadece izler miydin?” deyip güldü. Bunları konuşurken sikim kazık gibi olmuştu ve zonkluyordu. Fermuarımı indirip, “Bana bir iyilik yapsana aşkım, senin o müthiş saksona bayılıyorum!” deyip sikimi çıkardım. Berna gururlanmıştı, hemen eğilip sikime yumuldu. O anda trafikteki arabalar hiç umurumda değildi, abes birşey yokmuş gibi kullanıyordum arabayı. Berna beni boşaltana kadar sakso çekip döllerimi yuttu. Eliyle ağzını sildi ve “İlk defa arabada sakso çektim, böylesi çok daha heyecanlıydı!” dedi.

Eve döndük. Kapıda bizi kaynanam karşıladı. Berna’nın yürüyüş şeklini gören kaynanam fısıldayarak, “Ne yaptın kıza böyle?” diye sordu. Ben de sırıtarak, “Ne yaptığım ortada değil mi?” deyip göz kırptım. Kaynanam, “İyi yapmışsın, ama ben de istiyorum!” dedi 🙂