Bu şekilde aradan haftalar geçti. Artık iş yerindeki bu durum monotonlaşmaya başlamıştı. Hatta işe daha geç gidiyordum, çünkü iş adına tek yaptığım günde bir iki saat sipariş girmekti artık. Sabahları, “Hadi gel Banu kızım!” diye Hamza bey çağırırdı. Öğleden sonraları da Mustafa bey depoya geçmemi söylerdi. Genelde Hamza bey amımdan, Mustafa bey götümden sikerdi. Eğer Hamza bey o gün sadece ağzımı kullandıysa bunu Mustafa beye söylerdim, o gün beni amımdan da sikerdi.

Hayatımdan memnundum açıkçası. Çok fazla çalışmıyor, kendimi siktirip eve gidiyordum. Artık külot giymeden mini etek giymeye de alışmıştım, üşümüyordum bile. Hem eve gidip gelirken otobüstekilerin bakışlarından tahrik oluyor, istediklerime frikik veriyordum. Özellikle de yaşlı amcalara. Plug takmaya devam ediyordum. Mustafa bey çeşit çeşit boy boy Anal Plug almıştı. Bazı günler hangisini takacağıma karışmıyor, bazı günlerse hangisini takacağım konusunda talimat alıyordum…

Bir sabah geç uyandığımdan işe giderken aceleyle Plug takmayı unutmuşum. O gün sıradan geçerken, öğlen Mustafa bey depoya gitmemi istedi. Depoya gidip yarım saat bekledim, gelmedi. Tam çıkıyordum ki kapıda karşılaştık. “Nereye orospu?” diyerek kolumdan çekip beni içeriye öyle bir sürükledi ki, canım yanmıştı. Mustafa Bey şiddeti severdi, beni sikerken götüm şaplaklardan bazen mosmor olurdu. Götümde Plug takılı olmadığını görünce iyice sinirlendi. Götüme şaplakları peş peşe yapıştırmaya başladı. Ama nasıl sert yapıştırıyordu, götümün acısından nerdeyse ağlayacaktım…

Neden sonra götümü şaplaklamayı bıraktı ve beni önüne çömeltip sikini çıkardı. Götümü feci acıtmıştı, onun için ağzıma almak istemedim. Saçımdan asılarak yüzüme tükürdü ve “Aç ağzını orospu!” diye bağırdı. Daha önce hiç yüzüme tükürmemişti, ilk defa oluyordu bu. Ağzımı açmamla sikini ağzıma köklemesi bir oldu. Ağzımı sikerken bana küfürler edip yüzüme tükürmeye devam ediyordu. O an inanılmaz tahrik olduğumu fark ettim. Öfkem geçmişti, o ne derse onu yapmak istiyordum. Neredeyse yüzüme tükürdüğü için ona şükredecektim. Ağzımı acımazsızca sikti. Öğürtülerime bile kulak asmıyordu. Ağzımdan çıktığı azıcık zamanlarda nefes almaya çalışıyordum. Yüzüm salya sümük ve tükürük içinde kalmıştı…

Sonunda sikini ağzımdan çıkarıp ağzımı açtırdı ve kocaman bir tükürük fırlattı. Tükürüğünü yutturup beni ayağa kaldırdı, raflara doğru domalttı. Götüme girecek diye beklerken amıma girdi. İşin ilginç tarafı amım sırılsıklamdı, ağzımı sikerken yüzüme tükürdüğünden olsa gerek ilginç bir şekilde orgazm olmuştum. Bu ilk defa başıma gelmişti, sanki amımdan sikiliyormuşum gibi bir keyif vermişti ağzımdan tecavüz eder gibi sikmesi. Şimdi amımdan sikerken bir eliyle boğazımı sıkmaya başladı. Zorlukla nefes alabiliyordum. İlginçtir, boğulur gibi hisle birlikte yeniden orgazm oldum. Bir süre sonra beni bıraktı ve amımdan çıkıp beni döndürdü, suratıma boşaldı.

Her zamanki gibi kendime gelmeye çalışıp onun arkasından depodan çıktım. Nasıl göründüğümü bilmiyor, umursamıyordum bile. O halde tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım ve üstüme başıma çeki düzen verdim. Boğazımda morluklar ve izler vardı, kimse fark etmesin diye fondötenle kapattım. Zaten o gün öğleden sonra fazla iş yok diye Hamza bey beni erkenden eve gönderdi…

Ertesi gün işe giderken Mustafa beyin bana yine aynı şekilde davranacağını umarak heyecanlanıyordum. Duygularımı anlayamıyordum. O sabah Hamza bey beni çağırdığında morluklarıma hiçbir şey demedi. Götümdeki ve boğazımdaki morluklar belliydi ve adam resmen hiç soru sormuyordu. Yine de o gün Hamza beyle sikişmek çok iyi geldi. Normalde beni öpmesini sevmezdim, ama o gün o kel kafasından kendime bastıra bastıra öpüştüm. Yine harika bir şekilde memelerimi yaladı. Vantuz gibi emiyor, her yerini yalıyordu. Amımdan girdiğinde ise kendimden geçmiştim zaten.

Bu arada, Hamza beyin odasında artık kanepe vardı, beni orada sikmeye başlamıştı. Taşımacılar kanepeyi getirdikleri sırada herkes yine kıkırdaşıp bana bakmıştı. Herkes biliyordu o kanepenin ne amaçla getirildiğini. Ama artık alışmıştım böyle şeylere ve mağazadaki yerimi kabul etmiştim.

Biraz oral seks yaptırdıktan beni kanepeye yatırıp üzerime çıktı. Beni bir süre misyoner pozisyonunda sikip ağzıma boşaldı. Artık normal sikilmek bana bir lütuf gibi geliyordu, kendimi prenses gibi hissediyordum. Hamza beye minnettarlıkla baktım ve döllerini yuttum. Hamza Bey beni odadan gönderirken, “Amının kılları uzamış, al onları!” dedi. Aslında ben hep alırdım, ama Mustafa bey uzun seviyormuş ve kıllarımı kesmemi yasaklamıştı. Şimdi de Hamza bey kesmemi istiyordu. Peki ne yapacaktım?

Acaba kızar mı gibi düşüncelerle bir fırsatını bulup Mustafa beye sorduğumda, sakince ve tereddüt etmeden, “Hamza beyin istediği gibi yap!” dedi. O gün anladım, aslında ben Hamza beyin orospusuydum. O gün hiç iş yapmadım. Zaten artık çok yapmıyordum ve fark edileceğini sanmıyordum. Bilgisayarda oyun oynarken, Ebru Hanım, “Banu, git bana çay getir!” dedi. Hem bana emir veriyordu, hem de hanım dememişti. Oysa ki Hamza beyin katı kuralı vardı, iş yerinde herkes herkese hanımlı beyli hitap edecekti. “Git kendin getir!” dedim istifimi bozmadan. Banu hanım sinirlenmişti, Mustafa beye dönerek, “Şuna bir şey söylesene. Senin her dediğini yapıyor, ben bir çay istedim getirmiyor!” diye şikayet etti. Mustafa Bey de bana ters ters bakıp, “Git getir orospu!” dedi. İsteksiz kalkıp getirdim.

O günden sonra her ikisinin de, hatta Hamza beyin de çay, kahve gibi hizmet işlerini de yapmaya başladım. Ebru hanım beni müthiş kıskanıyordu, sebebini bilmiyordum ama bunu hissediyordum. Çok zevk alıyordu bana istemediğim şeyler yaptırınca. Bir gün Mustafa bey müşterilerle ilgilenirken, Ebru hanım bana, “Çok yoruldum Banu. Gel şöyle, tabure ol yerde. Ayaklarımı uzatacağım!” dedi. Çay kahve getirmek neyse de, bu istediği çok tuhaftı. Ama bunu da yaptım! Bunun artık lamı cimi yoktu, aşağılanmaktan ve kendimi kullandırmaktan resmen zevk alıyordum. Önümüzde masa olduğundan müşteriler göremezdi zaten, yine de utanarak yere dört ayak durdum.

Ebru hanım da ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını belime koydu. Birkaç dakika öyle durduktan sonra bir ayağını indirip eteğimin altına sokunca irkildim. Külotum yoktu zaten. Ayağıyla amımı okşamaya başlayınca ne yapacağımı şaşırdım. Bir an için kalkıp ordan uzaklaşmayı düşündüm, fakat garip bir şekilde zevk te alıyordum. Sesimi çıkarmadığımı görünce diğer ayağını da belimden indirdi ve bu sefer elini attı eteğimin altına ve amımı avuçladı. Amımın ıslandığını farkedince kulağıma eğilerek, “Git kadınlar tuvaletinde bekle beni!” dedi.

Heycanla kalkıp kadınlar tuvaletine gittim. Ne olacağını merakla beklerken iki dakika sonra Ebru hanım geldi. Tuvaletin kapısını kilitler kilitlemez dudaklarıma yumuldu. İlk defa bir kadınla öpüşüyordum. Kafam allak bullak olmuş, içimi tarif edemeyeceğim duygular kaplamıştı. Dudaklarımı kemirir gibi öperken bir elini de eteğimin altına atmış, amımı parmaklıyordu. Ben halen ne yapacağımı bilmez haldeyken beni döndürüp lavaboya doğru ayakta domalttı. “Şu amının tadına bir de ben bakayım!” diyerek arkama çömelip götümün yanaklarını iki eliyle ayırdı ve yüzünü amıma gömdü. Amımı yalamaya başladığında dizlerim titremeye başladı. Kendime inanamıyordum, çok geçmeden de inleye inleye orgazm oldum. Hem utanıyordum, hem de bir kadın tarafından amımın yalanmasından aldığım müthiş zevke hayret ediyordum…

Ebru hanım yalamayı bırakıp arkamdan kalktığında ben lavaboya domalmış halde kaldım. Az sonra sonra Ebru hanım beni kolumdan tutup kendine dönderdiğinde sütyenden çıkarmış olduğu memeleriyle karşılaştım. Ensemden tutup yüzümü memelerine yaklaştırdı ve “Em!” diyerek bir memesini ağzıma verdi. Emmeye başladım. Erkeklerin memelerimi yalayıp emmesinden ben nasıl zevk alıyorsam Ebru hanım da benim emmemden zevk alıyor, sırayla bir sağ memesini ağzıma verip emdiriyor, sonra sol memesini veriyordu ağzıma…

Ben memelerini emerken Ebru hanım eteğini beline toplayıp külodunu indirmekle meşguldü. Omuzlarımdan bastırıp, “Amımı yala!” dedi. Bunu yaptığıma şaşırsam da sanki doğal birşey yapıyormuşum gibi uslu uslu çömelip amını yalamaya başladım. Artık iyice salmıştım kendimi, o anda tek odaklandığım şey yaladığım amı orgazm etmekti. Kafamı amına bastırıp orgazm olana kadar yalattı amını. İşimiz bittiğinde beni kaldırdı. Üstümüzü başımız düzelttik. Tuvaletten çıkmadan kolumu tutup, “Bundan sonra benim de orospumsun! Tamam mı?” dedi. Ben yine uslu uslu, “Tamam!” dedim. O günden sonra Ebru hanımla da sınır kalmamıştı, bana istediği gibi davranabiliyordu ve hiçbir şey diyemiyordum. Benimle seks yapmak istediği günlerde tuvalette onu beklememi söylüyordu…

Bir öğleden sonra Mustafa bey bana, bundan sonra artık Anal Plug takıp takmamakta serbest olduğumu, depoya gidip beklememi söyledi. Çok heyecanlıydım, çünkü birkaç gündür Mustafa bey beni sikmiyordu. Depoya gidip beklemeye başladım ki, bir adam girdi içeri. Mustafa beyin yanında gördüğüm bir arkadaşı. Ben daha ne oluyor demeye fırsat kalmadan, adam, “Bugün ben sikeceğim seni fıstık!” dedi. Demek Mustafa bey beni arkadaşına siktirmeye karar vermişti. Nedense itiraz etmedim. O gün o arkadaşı beni depoda evire çevire amımdan götümden sikti. Depodan çıktığımızda Mustafa bey deponun kapısında bekliyormuş. “Aferin!” deyip popoma bir şaplak attı ve garip bir şekilde hoşuma gitti…

O günden sonra depoya Mustafa beyin başka arkadaşları da gelmeye devam etti. Artık depoya gittiğimde içeriye Mustafa bey mi yoksa başka biri mi girecek bilmiyordum. Beni siken arkadaşlarından biri de Taylan idi. Ondan inanılmaz hoşlanmıştım. Çok sexy, yakışıklı, müthiş çekici bir adamdı. Beni sikip gittiğinde etkisinden uzun bir zaman çıkamadım. Mustafa beyin bazı arkadaşları tekrar tekrar beni sikmeye geliyordu, ama Taylan birdaha hiç gelmedi. Bir gün cesaretimi toplayıp Mustafa beyden Taylan’ın telefon numarasını istedim. Şaşırtıcı bir şekilde hemen verdi, ama biraz dalga geçip aşağılamayı ihmal etmedi tabii.

Hemen Taylan’a mesaj attım, “Merhaba ben Banu, Mustafa beyin iş yerinden. Bugün akşam yemeği yiyelim mi?” diye. Uzun bir süre cevap gelmedi, ama sonra, “Tamam, bu akşam 8’de bende!” yazdı ve konum attı. Sevinçten deliriyordum. Hatta artık kendimi kimseye siktirmek istemiyordum, sadece Taylan siksin beni istiyordum. Mesaiden sonra eve gittim. Duşumu alıp çok sexy giyindim, harika olmuştum. Saat yaklaşınca heyecanla Taylan’a doğru yola koyuldum…