Arkadaşlar merhaba, ismim Ahmet, 26 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum. Sizlere, deli gibi sevdiğim karım İrem’i nasıl kendi ellerimle ortalık orospusu yaptığımı, gıcık kaptığım sevmediğim adamların kucağına atıp siktirdiğimin hikayesini anlatacağım.

İrem ile lisede tanışmıştık. Hani hep sosyal medyada görürüz ya, ilk sevgilisiyle evlenenler, biz de onlardan biriyiz. Daha lise birinci sınıfta birbirimizi görüp aşık olduk, üniversiteler sonrasında hemen evlendik. İkimiz de doğma büyüme İstanbul’luyuz. Ben devlet üniversitesini okurken, İrem tam burslu bir özel üniversite kazandı. Yine İstanbul’daydık, ayrılmamıştık, zaten ailelerimiz de tanışmıştı, o yüzden nişanlı gibiydik.

Bu üniversite zamanlarında arkadaş ortamlarımız ister istemez bulunduğumuz üniversiteye göre değişti, özellikle İrem’in çevresinde. İrem, çok zengin ailelerin çocuklarıyla arkadaşlık kurdu ve içlerinden Seda ve Melis ile çok yakındı. Üniversiteler bitince hemen evlendik ve ilk kez gerdek gecemizde seks yaptık. Lisede arada bir kaçamak olarak öpüşme, elleşme gibi şeyler yaşadık, ama daha önce hiç seks yapmamıştık. İlk seksimizi yaptığımızda ikimiz de 23 yaşındaydık. Üniversitedeyken İrem birçok kez istemişti, ama ben özel olsun diyerek beklemiştim. Normalde erkekler ister, kızlar bekleyelim derdi, ama bizde tam tersi oldu, İrem çok istiyordu.

İrem çok güzel bir kadındır. Onu sürekli kıskandım, bütün erkeklerin gözleri üzerindeydi, bu lise hayatımızdan beri böyleydi. Birbirimize olan aşkımız sayesinde de İrem’in hiçbir erkeğe başka bir gözle baktığını görmedim. Kendimi hep çok şanslı hissettim, öyle bir güzel kadınla evli olmak her erkeğe nasip olacak bir durum değildi. Ama başa da belaydı, çünkü çevredeki bütün erkeklerin ona bakışları, bir de yanında beni görmeleri (Ya bu kız bu adamla mı birlikte?) gibi algılar yaratılması beni çok rahatsız ediyordu.

Özellikle İrem’in sosyal medya hesaplarına bir çok erkeğin salça olması, DM’den mesajlar göndermesi beni aşırı rahatsız ediyordu. Hatta bu yüzden arada bir kavga bile ediyorduk. Sonraları hesabını gizliye almasını istedim kendisinden. Çevrede o kadar iğrenç, pis herifler var ki, İrem’in profilinde evli olduğunu belirtmesine rağmen sürekli taciz ediyorlardı.

Bu pis heriflerden biri de Melis’in kardeşi Hakan. Ve tabii onun yakın arkadaşı Onur. Bu ikisi aynı zamanda İrem’in üniversitedeyken sınıf arkadaşlarıydı. Ne zaman onlarla bir ortama girsek İrem’e yiyecekmiş gibi bakıyorlardı. Beni aşırı rahatsız ediyordu bu durum. O yüzden birçok kez onlarla aynı ortama gitmesini istemedim ve bu yüzden çok kavga ettik. Çünkü bu Hakan da Onur da çok zengin, yakışıklı piçler, vücutları spor yaptıkları için de çok iyiydi, yani İrem’i etkiliyorlardı. İrem’in onlara bakışından bunu anlayabiliyordum.

Ama yine de İrem’in bana olan sevgisinden hiç şüphem yoktu. Zaten neredeyse bütün kadınlar bu iki adama karşı böyle bakardı. Adamlar doğuştan şanslılardı. Neyse ki evlendikten sonra artık kendi hayatımıza döndüğümüz için, İrem Melis’lerle Hakan’larla eskisi kadar görüşmüyor, buluşmuyordu. Bizim hayat tarzımız, yani maddi durumumuz artık onların bulundukları ortama yeterli olmuyordu ve İrem de bunun farkında olduğu için beni de bu konuda üzmemek, mahcup etmemek adına onlarla daha az görüşüyordu.

Evliliğimizin ilk yılı İrem ile sürekli seks yapıyorduk. Ben karımın libidosunun bu kadar yüksek olacağını beklemiyordum. İkinci yılımıza girerken biraz borçlarımız birikti, zaten ev kiraları da çok yükseldi. Ekonomi malum, aldığımız maaşlar ay sonuna yetmiyordu. Evlendiğimiz dönemde çok masraf yapmıştık, özellikle düğün, takılar falan hepsini ben kredi çekerek yapmıştım, onların da vadeleri geldiği için çok zor dönemler geçirmeye başladım. Üstüne bir de bir arkadaşımın bok yemesi ile kumarla tanıştım. Kredi çekip kumarda da epey para kaybettim.

Bunu İrem’e söyleyemezdim, ama borçları da kapatmam gerekiyordu. En azından kredinin birkaç taksitini kapatabilirsem rahatlayabileceğimi düşündüm. Bunun için sağdan soldan borç para almaya başladım. Yakın arkadaşlarımdan alırsam en azından banka gibi peşime düşmezler, müsait olduğum zaman ödememi yaparım, borcumu kapatırım diye düşündüm. Benim gibi bütün yakın arkadaşlarımın durumu aynıydı, kimseden yüklü miktarda borç alamıyordum.

Aklıma Melis’in kardeşi, daha doğrusu ikizi Hakan geldi. Her ne kadar piç biri olduğunu söylesem de, ailesi çok zengindi. Zaten aile şirketinde müdür statüsünde çalışıyordu. Her ne kadar ondan gıcık kapsam da ihtiyacım olan para onun için hiçbir şeydi ve aramızdaki hukuk ondan borç isteyebilecek kadar vardı. Yıllardır tanışıyoruz sonuçta.

Son çare Hakan’ı aradım. Beni ofisine davet etti. Tabii tüm bunları İrem’den gizli yapıyordum, Hakan’dan da aramızda kalmasını rica etmiştim. Ailesinin inşaat ve mimarlık üzerine ofisi vardı, yani bir Holding gibiydi, 4-5 katlı çok güzel bir ofisleri vardı. Şirketin sahibi babaları Eşref beydi. Hakan’a, biraz sıkışık olduğumu, paraya ihtiyacım olduğunu söyleyince, bana çok sıcak şekilde davranıp, “Tabii yardımcı olurum Ahmet, ne kadar lazımsa söylersen vereyim!” dedi. Hiç de egosu falan yoktu, epey şaşırtmıştı beni. Hatta istediğimden daha fazlasını verdi ve “Kalsın, ihtiyacın olursa kullanırsın!” dedi. Bu verdiği para beni en az 4 ay kurtarırdı. Aşırı mutlu olmuştum.

Aradan birkaç ay geçti, ben paramı toparlamak yerine üstüne daha da kaybetmeye başladım. Bir yeri kapatıyorum, diğer taraftan borç geliyor, arkadaşlarım aldığım küçük borçlar için arayıp soruyorlardı. Her akşam sürekli telefon çalınca İrem de şüphe etmeye başladı, sorular sorup hesap kitap yapmaya başladı. Bu süre zarfında İrem’i de epey boşlamıştım, ilgilenemiyordum özellikle yatakta. Zaten çok iyi değilim yatakta ve birkaç aydır stresten, üzüntüden, uykusuzluktan daha kötü oluyordum, sikimi kaldıramıyordum bile. Mavi haplar bile etki etmiyordu. İrem’in libidosu yüksek olduğu için resmen yanıyordu, ama ben söndüremiyordum o yangını.

Evliliğimi kurtarmam lazımdı, tek çare borç verdiği günden beri bir kere arayıp parasını sormayan Hakan’ı yine aramaktı, ondan terkrar borç alabilirdim. Zaten borç para aldığımız günden beri, yani 4-5 aydır artık çok sık görüşmeye başladık. Özellikle Melis İrem’i sürekli çağırıyordu, ben de ses çıkarmıyordum. İrem ne zaman Melis’lerden sonra eve gelse daha da azgın oluyor, benimle sevişmek istiyor, ama olmuyordu yani.

Hakan’ı aradığımda beni yine ofisine çağırdı. Babaları Eşref beyle de ilk kez o gün tanıştım. 60 küsür yaşında, yaşına göre gayet fit ve karizmatik bir adamdı. Beni tanıyormuş gibi selam verdi, aslında ilk defa tanışmıştık. Yani kendisini tanıyordum, ama onun beni tanıması şaşırtmıştı beni. Hakan’ın odasına girdiğimde, “Baban beni nereden tanıyor?” diye sordum. Hakan, “Babam İrem’i tanıyor. Az önce de senin hakkında konuşuyorduk, üstüne sen geldin!” dedi. Ben, “Ne konuşuyordunuz? Bana borç verdiğinden falan bahsetmedin değil mi?” dedim. “Yok yok, babama bir görüşmem var dedim, kiminle olduğunu sordu, ben de seni söyledim!” deyip geçiştirdi Hakan.

Durumumu tekrardan açıkladım Hakan’a, yine rahatça para alacağımı düşünüyordum. Hakan ise bu sefer ilk başta yapacağını düşündüğüm şeyi yaptı, beni biraz tersledi. Tabii ben aşırı mahcup olmuşken, bana, “Bunu bir şekilde çözeriz, hatta bir önceki borçlarını da sileriz, bundan sonrakileri de sileriz!” dedi. Ben nasıl çözeceğimizi merakla ve şaşkın şaşkın beklerken, Hakan, “Bir akşam İrem’le benim eve yemeğe gelin!” dedi. Tabii ben halen anlayamamıştım, “Ne demek istiyorsun?” diye şaşkın şaşkın bakıyordum.

Hakan, “Anlamana yardımcı olayım!” diyerek telefonundan bir video açtı. İzlediğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Hakan İrem’le öpüşüyordu! Yerimden fırladım hemen, üstüne atladım. Hakan, “Dur sakin ol!” dediyse de, ben bağırıp küfür etmeye başlayınca içeri güvenlik girdi. Aynı katta ofisi olan Melis de bu sesleri duyunca gelmişti. Güvenlik beni tutup çıkarmak istedi, ama Hakan, “Birşey yok, sakin ol!” diyerek beni koltuğa oturttu. Sonra da, “İrem’e birşey yapmadım, sadece öpüştük!” dedi.

Hakan’a, “Ne diyorsun lan ibne?” diye ona kızıp bir yandan da, “İrem bana bunu nasıl yapar?” diye söyleniyordum. Hakan, “İbne olan sensin lan, kızı doğru düzgün sikemiyormuşsun, kız yarak diye yanıyor, ona rağmen bir şey yapamadık, al izle!” dedi ve telefonu kucağıma fırlattı. Video Melis’in evinde çekilmişti, birkaç kez gitmiştik, evini iyi tanıyorum. Koltukta Hakan karımın dudaklarına yapışmış, eli de karımın bacaklarını okşuyordu, ama karım rahatsız oluyor, öpücüklerinden kaçıyordu. Sonra karım (Yok ben yapamam!) deyip bir hışımla kalktı, sonra da video bitti. Bu videoyu çeken Melis de yanıma oturup yüzümün halini görünce, “Çok da üzülme, zaten İrem’e yetmiyormuşsun, gerçek bir erkekle tanışması zamanı geldi!” dedi. Meğer karım Melis’e neler neler anlatmış!

Hakan pis pis sırıtarak, “Evet yaa, yazık İrem’e!” dedi. Yani yatakta çok iyi değilim doğrudur, ama karımın bunu Melis’e anlatacak kadar kötü olduğumu düşünmüyordum. Hakan, “Senin derdin zaten para, karının da derdi gerçek bir erkekle olmak. İkinizin de derdini çözeceğiz!” dedi. Melis elini bacağıma koyup gözüyle de benim siki işaret ederek, “Belki başka sorunları da birlikte çözeriz!” dedi sonra da göz kırptı. Hakan ise kız kardeşinin bu tavırlarına sadece sırıtıyordu.

Borç batağındaydım ve bankalara da çok borcum vardı. Benim sessiz kalmam onları cesaretlendirmişti, Melis Hakan’a, “O zaman Onur’la Seda’yı da arayalım, bu akşam benim evde toplanalım!” dedi. Ben, “Onlar ne alaka?” diye sordum. Meğer bunlar bildiğimiz Swinger ilişkiler yaşıyorlarmış. Onur ile Seda nişanlılardı. Hakan Seda’yla, Onur da Melis’le yatıyormuş ve bunu da karım biliyormuş ve içten içe onlara katılmak istiyormuş.

Hakan, “Gördün zaten İrem’i, hem bu ilk öpüşmemiz de değil, hatta sadece benimle de değil, Onur ile de çok öpüşmüşlüğü var, taa üniversiteden beri. Seninle nişanlandıktan sonra da yanımıza gelmeye devam etti. Hatta bir keresinde sarhoşken benimle yatmak istediğini bile söyledi. Ama engel olarak sen varsın, sana olan sadakati onu son dakikada engelliyor. O yüzden İrem’i kucağıma sen atacaksın. İnan bu anlattıklarım az bile, sen İrem’in ne kadar azgın olduğunu bilmiyorsun!” dedi. Bana olan sadakati ha? Üniversite zamanları ha?

Hakan ve Melis plan yapmışlar. Karım benim böyle açık ilişkileri kabul etmeyeceğimi düşünürken Melis sürekli benim hakkımda (Kabul eder!) diye konuşuyormuş. Aslında daha borç aldığım ilk günden beri bu iki kardeş planlarını hazırlamışlar. Beni ellerine düşürmüşlerdi. Hakan yıllardır İrem’in peşindeydi zaten.

Melis, “Bu akşam benim evde toplanalım o halde!” dedi. Hakan da, “Merak etme istediğin parayı alacaksın, sen sadece bize ayak uydur yeter!” dedi. Büyük bir eziklikti benim için. Resmen mahvolmuştum. Çok sevdiğim karımı bu piçin sikmesine razı gelecektim. Kumar yüzünden borç batağındaydım, karıma bunu nedense açıklamaktan korkuyordum. Beynim o zamanlar çalışmıyordu, tam bir gerizekallıydım, yani karıma (Kumar oynadım, Hakan’a borçlandım!) demek yerine borcumu kapatıp bunu gizli tutmak için onu Hakan’ın kucağına atmaya razı oluyordum. İşin kötüsü, karım zaten Hakan’ın kucağındaydı. Karımı biraz daha zorlasa istediğini zaten alırdı.

Bu orospu çocuğu Hakan önüme bir önceki aldığım kadar para koyup, “Sen benim dediklerimi yap, İrem’i cesaretlendirsek yeterli, gerisi bende!” dedi. Bunların planlarına göre bu akşamki buluşmada gavat gavat konuşarak İrem’i cesaretlendirecektim, sonra onu Hakan’ın kucağına atacaktım. Neyse ki tek gavat ben olmayacaktım. Bu beni biraz rahatlatmıştı, çünkü Hakan kız kardeşi Melis’i Onur’a, Onur da nişanlısı Seda’yı Hakan’a siktiriyordu. Biz de bu Swinger ortama katılacaktık. Tabii ben kendime de pay çıkartırım, en azından Melis’i ve Seda’yı sikerim diye düşünüyordum. Melis de Seda da güzel hatunlardı yani. Ah ah!

Hiç unutmam, cumartesiydi, akşam için yemek planı ayarladılar. Karım kendisine çok yakışan bir elbise giymişti, sanki akşam ne olacağını biliyormuş gibi giyinmişti, çok sexydi. Melis’in evine gittik. İstanbul’un en iyi semtinden birinde plaza binaların bir tanesinin 14. katında dubleks dairesi vardı Melis’in. Yemekte sohbet ederken bir ara konu cinsel ilişkilere, seks hayatına geldi. Onur sürekli, “Tek eşlilik saçma bir şey, her birey özgür, mesela ben Seda’nın başka bir erkekle olmasına niye karışayım ki? O da bana karışamaz!” gibisinden konuşuyordu. Hakan da buna destek veriyordu.

Karım bu sohbeti büyük bir heyecan ve yalandan şok içerisinde takip edip, arada bir, “Saçmalamayın ya!” diyordu. Ama bir gözü sürekli benim üzerimdeydi, yani nabzımı yokluyordu. Çok iyi rol kesiyordu karım. Hakan’ın bana bakışları sonrasında ben de sohbete dahil olup, “Niye ki hayatım? Bence güzel bir hayat tarzı, herkes birbirine bağlı olmak zorunda değil!” dedim. Karım bu söylediklerime inanamamış, gözleri kocaman açılmıştı, “Ne saçmalıyorsun Ahmet?” dedi. Hakan hemen, “Ooo baksana Onur, Ahmet de bizim gibi düşünüyormuş!” dedi ve karıma dönüp, “Peki İrem sen ne düşünüyorsun, Ahmet’in fikri düşüncesi ortada, mesela seninle yatmak istesem ses çıkartmayacakmış!” dedi.

Karımın yüzü kıpkırmızı oldu. İnanın benim de içim kan ağlıyordu. Karım bana dönüp (Cevabını versene!) bakışı attı, ama ben ses çıkartmadım, daha doğrusu çıkartamadım. Karım suspus olmuş, sesini çıkaramıyor, eli kolu ayağına bağlanmış, şarabını sürekli içiyordu ve yüzü kıpkırmızı olmuştu. Masada bir sessizlik olunca Melis orospusu sohbete kitabın ortasından girip, Hakan’a, “Seda senin neyine yetmiyor?” deyince, Onur, Seda ve Hakan gülmeye başladılar. Ben de onlara gülerek eşlik ediyordum. Ama karım şok yaşayarak, Seda’ya, “Bir dakika, bir dakika, sen Hakan’la mı yatıyorsun?” dedi (Sanki bilmiyormuş gibi!). Seda da gülerek kafasını salladı.

Karım, “Ay yok artık, ciddi misiniz siz?” dedi. Onur, “Hayata bir kere geliyoruz, herkes tadını çıkartması lazım. Ben de Melis’le yatıyorum!” dedi ve Melis’e doğru dönüp, “Değil mi aşkım?” dedi. Melis de Onur’a dudaktan öpücük kondurarak, “Tabii canım!” deyince bütün masa gülmeye başladı. Melis’le karım karşılıklı bakıştıktan sonra karım bana bakarak, “Bir gelsene benimle mutfağa!” diyerek masadan kalktı.

Mutfağa geçtiğimizde, karım, “Sen ciddi misin ya?” dedi büyük bir hevesle. “Evet ciddiyim, ne var ki bunda? Sen de ben de özgür bireyleriz, eğer başkasıyla olmak istersen niye karışayım ki?” dedim. Karım direkt, “Gavat mısın oğlum sen?” dedi. Ben de, “İçerdekiler gavat mı oluyor şu an? Kaç yıllık arkadaşların, onlar için modern insanlar demez miydin hep? Bizim de onlardan bir farkımız yok, biz de modern sayılabiliriz!” dedim. Karım, “Şu an duyduklarıma inanamıyorum Ahmet!” dedi eli titreyerek. Ama heyecanlıydı. Şimdi bu sefer de ben karıma şaşırıyordum. Artık Melis orospusu karımı nasıl kışkırttıysa, ya da azdırdıysa bilmiyorum, çok çabuk kabullenmişti durumu.

Karım sesi titreyerek, “Yani Hakan beni sikmek istese izin verecek misin?” dedi. Ben, “Eğer sen de istiyorsan…” der demez ellerimi tutup, “Ciddi misin? Sorun olmayacak mı senin için?” dedi heyecanla. Bana sadık namuslu karım, beni aldatacağını hiç düşünmeyeceğim karım, gözlerimin önünde Hakan’ın altına yatmak için izin istiyordu benden. Ona içim yana yana, “Evet ciddiyim, sorun olmayacak!” dedim. Gözleri parlamıştı, yani gözlerinden alevler çıkıyordu resmen. Dudaklarını ısırmaya başladı, epey azmıştı karım.

Melis de mutfağa gelip, karıma, “Ne dedim sana, Ahmet’le konuştum o da bunu sorun etmeyecek kadar modern biri demedim mi?” dedi. Karım da Melis’e, “Evet haklısın, ben de şaşkınım!” deyip bana sarıldı ve “Seni çok seviyorum kocacığım. Beni de düşünüyor olman beni çok mutlu etti aşkım!” dedi. Karım, ben yatakta yeterli zevki yaşatamadığım için razı geldiğimi düşünüyordu, çünkü Melis orospusu ona böyle iletmiş konuyu. Karımın karşısına erkekliğim bitmişti.

Salona döndüğümüzde, Melis, “Oldu bu iş, tamamdır!” dedi akışlayarak. Herkes çok sevindi. Karımı görmeniz lazım, ayakları yerden kesilmişti. Gerçi birazdan karımın ayaklarını harbiden yerden kesilecekti, kucaktan kucağa zıplayacaktı. Tekrardan yemek masasına döndük. Millet hızlıca yemekleri yerken Hakan ile karım sürekli bakışıyordu. Onur’un da gözü karımın üzerindeydi.

Yemek faslı bittikten sonra Melis güzel bir müzik açıp ortada dans etmeye başladı. Arkasından karım ve Seda da ona katıldı. Erkekler olarak biz de salonda divana geçtik. Karım Hakan’a o kadar cilve yapıyordu ki, Hakan’ı iyi kudurtmuştu, o yüzden Hakan kalkıp karımla dans etmeye başladı. Hakan bana göre çok daha kaslı ve boyu uzun biriydi. Karımla direkt sarmaş dolaş oldular. Karım bir ara bana dönüp baktı, ben gülümseyince direkt Hakan’ın dudaklarına yapıştı. İlk hareketin Hakan’dan değil de karımdan gelmesi beni şaşırttı. Demek ki Hakan doğru söylüyordu, karım içten içe onu çok arzuluyormuş…

Hakan karımın elbisesinin aşağıdan ve yanlarından çekerek karımın bembeyaz götünü ortaya çıkarıp avuçlamaya başladı. Karım altına dantelli tanga külot giymişti, normalde karımın böyle külotları olmazdı, bunu yeni almış olmalıydı. O kadar ateşli öpüşüyorlardı ki, karımın Hakan’ın dudaklarını emerek öptüğünü görüyordum. Aralarında fısıldayarak konuşuyorlardı, müzikten duymuyordum, büyük ihtimalle karım Hakan’a olan arzusunu dile getiriyordu…

Bu arada Melis ve Seda tamamen soyundular. Bu durum hoşuma gitmeye başlamıştı. İkisini de tamamen çıplak halde ilk defa görüyordüm. Seda neyse de Melis’in vücudu çok iyiydi. Hemen Onur’un üzerine atladılar ve üçlü yiyişmeye başladılar. Sonra Hakan karımı kucakladığı gibi üst kata çıkan merdivenlere yöneldi. Karım bacaklarını Hakan’ın beline dolamıştı ve yukarı sikilmeye çıkan karım bana eliyle öpücük gönderdi, sanki teşekkür ediyordu bana.

Az sonra Onur da Seda’yla Melis’i alıp yukarı çıkan merdivenlere yöneldi. Ben mal gibi ortada kalmıştım ki, Melis bana, “Gelsene!” dedi gülerek. Ben de kalktım ve arkalarından üst kata çıktım. Üst kattaki bir odayı resmen fantazi odası yapmışlar. Kocaman bir oda, ortada dev gibi yatak ve kırbaçlar, kelepçeler, dildolar, straponlar, türlü türlü seks oyuncakları, BDSM adına aklınıza ne gelirse vardı.

Biz odaya girdiğimizde Hakan’la karım soyunmaya başlamışlardı. Onur da soyunmaya başlayınca ben de soyunmak istedim, o ortam beni de fena azdırmıştı. Ama Melis bana, “Yok sen soyunma, sen bugün cezalısın, sadece izleyeceksin!” dedi. Ben de, “Ne cezası?” dedim. Melis, “İrem’i yeterince sikememe cezası. İzle de gör, kadın nasıl sikilirmiş belki öğrenirsin!” dedi gülerek. Herkes gülüyordu, karım da dahil! Utancımdan yerin dibine girmiştim. Melis bana, “Bak şuraya otur!” diyerek odadaki tek olan koltuğu gösterdi…

Karım heyecandan bir türlü sütyenini çıkartamıyordu. Onur, “Ben yardımcı olayım!” diyerek karıma yanaştı. Onur tamamen çıplaktı ve yarağı dimdikti, uzun olmasa da çok kalın bir yarağı vardı ve arkadan karımın götüne yaslıyordu. Tek hamlede söktü kopçayı ve karımın sütyenini çıkarttı. Sonra da karımı hemen kendine doğru çevirip öpmeye başladı. Memelerini de avuçluyordu. Karım Onur’un kaslı vücudunda eriyip bitiyordu. Hakan da tamamen soyunup karımın arkasından yanaşınca, karım ikisinin arasında kalmıştı. Karımı sırayla öpüp yiyorlardı. Yiyişmek nedir o gün anlamıştım. Karım bir elini Hakan’ın, diğer elini de Onur’un sikine atmış atmış sıvazlıyordu. Bu durum beni de çok fena tahrik etmişti ama belli etmek istemedim.

Seda orospusu da onlara katılmak istedi, ama Melis engel olup, “Bugün İrem’in günü!” dedi. Hakan karımın tangasını çıkarıp bana doğru fırlattı. Onur da karımın yerde duran sütyenini alıp bana fırlattı. Melis’le Seda epey güldü bu duruma, ama karım transta gibiydi, zaten kudurmuş orospular gibi iki erkeğin arasında kıvranıyordu. Karımın ne kadar azgın biri olduğunu o anda anladım.

Onur yerde duran büyük bir minderi yakınlaştırdı ve karımı omzundan tutarak üzerinde diz üstü çöktürdü. Belli ki karımdan sakso çekmesini isteyeceklerdi. Ama karım sakso çekmeyi bilmezdi, yani ben sevmezdim, midem kaldırmazdı, birkaç sefer sikimi ağzına almak istediği zaman (Ben seninle öpüşmem bir daha!) diyerek istemedim. Hem sikimi yalayacak hem öpüşeceğiz, (Iyy!) derdim hep. O yüzden hiç oral seks yapmamıştık. Şimdi ise karımın yüzünde iki tane yarak vardı.

Karım iki yarağı sırayla öpmeye, dondurma yalar gibi yalamaya başladı. Hakan sanırım biliyordu, ama Onur tecrübeli bir sakso bekliyordu. Çünkü şaşkınlıkla bakınca, Melis gülerek, Onur’a, “İrem’in ilk tecrübesi, sabırlı ol!” dedi. Onur da bana dönüp erkekliğimi sorgularmışçasına, “Yok artık ya, bu kadar da olmaz!” dedi. Sonra da karıma, “Merak etme sana yarak emmeyi öğreteceğim, sonra müptelası olacaksın, değil mi kızlar?” dedi. Onlar da, “Evetttt!” diye bağırdılar. Onlar da benim gibi kenardan izliyor, izlerken de amlarıyla oynuyorlardı.

Ben pür dikkat karımı izliyordum. Karım Onur’a ve Hakan’a, “Hadi bana yarak emmeyi öğretin, yarağınızı ağzıma almak istiyorum, sonra döllerinizle doldurun ağzımın içini, döllerinizi yutmak istiyorum, kaç yıldır bunun hayalini kuruyorum!” dedi. Offf, bu sözleri ile beni bitirdi. Sözleri beynimde şimşek çaktı, ürperdim, titredim. Ama ne hikmetse sikim de dimdik oldu.

Sırayla parmaklarını emdirip sonra yaraklarının başını emdirdiler karıma. Sonra da ağzını açtırıp dişlerini saklamasını söyleyerek ağzına verdiler. Karım ilk saksosunu çekiyordu onlara. Hakan biraz hoyratlaşmaya başlayıp karımın saçlarını topuz yapıp ağzını siker gibi tempo yapmaya başladı. Aynısını Onur da yaptı. Karım çok çabuk öğrenmişti saksoyu, o da onlara uyum sağlıyor, arada dinlenip taşaklarına öpücükler kondurup somuruyordu. Buna çok şaşırmıştım, bu kadar hızlı öğrenebilmesine yani…

Karım, “Hadi yeter dayanamıyorum sikin artık beni, Ahmet ne zamandır sikmiyor, yanıyorum erkeklerim!” diyerek ayağa kalkıp mindere uzandı. Onur Hakan’a, “Sen mi, ben mi?” diye sorunca, karım, “İkiniz de gelin, ikinizi de istiyorum, beni ilk orgazm eden götümün de ilk sahibi olur!” dedi. Karımın bu orospuluğuna çok fena azmıştım, hemen kotumu indirip sikimi sıvazlamaya başladım. Bir gözüm de Melis ile Seda’daydı, onlar da ellerindeki dildoları amlarına sokuyorlardı. Melis ile Seda birden öpüşmeye başlayınca ben kafayı yedim.

Resmen fuhuş ortamına düşmüştüm, aynı porno filmler gibi ortam vardı. Bir köşede Onur ile Hakan karımla sevişiyor, bir yanda da Melis ile Seda sevişiyordu. Karımın inleme sesleri gelince gözümü tekrar oraya çevirdim. Hakan karımı misyoner pozisyonda sikmeye başlamıştı. Onur da ayakta eli sikinde sırasını bekler gibiydi. Karım inleye inleye sikilirken Hakan’a, “Evet aşkım, erkeğim, sik beni, doyur beni!” diyordu. Bu duruma nasıl tepki vereceğim karşısında kararsızlıklar yaşıyordum, sikim dimdik oluyor sonra sönüyor, sonra tekrar kalkıyordu, psikolojim allak bullak oluyordu…

Kendimi hep Melis’i sikerim ben de diye avutmuştum, ama yetersiz bir erkek olarak cezalı duruma düşmüştüm, sadece izlemem serbest idi, o da bir kadın nasıl sikilir öğrenmem için. Hakan karıma feçi şekilde pompalıyordu, haklılardı, ben böyle seri şekilde sikemezdim. Hakan’ın da yarağı Onur’unki gibiydi, yani abartı bir yarakları yoktu, ama çok iyi sikiyorlardı.

Hakan karımın bacaklarından tutmuş ve ayaklarını göğsüne dayamış, arada ayaklarını öpüp yalıyordu. Yarak karımın amına seri olarak girip çıkarken karım baygınlık geçirecek şekilde delice inliyordu. Zaman su gibi akıp gidiyordu, Hakan hiç yorulmadan karıma pompalamaya devam ediyordu. Karım hayatında ilk kez böyle sikiliyordu ve çoktan orgazm olmuştu bile. Hakan karımı domaltıp, “Bu götü sikmeyi ben hak ettim!” diyerek karımın götünü yalayıp parmaklamaya başladı. Ben hep (Iyy, am göt yalanır mı hiç!) derdim…

Orgazmdan sonra kendine gelen karım şimdi de götünün yalanmasından havalara uçuyordu, “Ah evet sik bakire götümü!” diye Hakan’a yalvarıyordu. Hakan Onur’a, “Çok dar, deliği açmamız lazım, dolaptan birşeyler getirsene!” dedi. Onur dolaptan arkasında tüylü kuyruk olan bir anal plug ve kayganlaştırıcı losyon aldı. Anal plug’u karımın götüne yavaş yavaş soktular, karım inleye inleye aldı götüne. Onur, “Götü alışana kadar ben amına geçeyim!” diyerek domalmış karımın arkasından amını yalamaya başladı. Karım bunu da ilk kez yaşıyordu, zevkten kıvrana kıvrana mindere çöktü. Onur hemen bacak arasına girip amını yalamaya devam etti. Karım kısık seslerle inleyerek kuduruyordu. Sanırım bir kez daha orgazm olmuştu.

Sonra Onur tekrar karımı domaltıp sikini amına yerleştirdi ve sikmeye başladı. Hakan da karımın ağzına verip ağzını sikmeye devam etti. Sonra da karımın ağzının içine boşalıp bütün döllerini yutturdu. Karım ilk kez olduğundan biraz midesi bulanmış gibi oldu, ama bozuntuya vermedi. Ondan sonra Onur karımı kucağına aldı ve amını sikmeye devam etti. Karımı kucağında resmen hoplatıyordu. Bir yandan karımın amını sikerken bir yandan da göt yanaklarını iyice açıyordu. Böylece Hakan arkadan karımın göt deliğindeki anal plug ile oynuyor, sokup çıkartıyordu…

Hakan, “Bu hazır olmak üzere!” diyerek yatakta oynaşan hatunların yanına gidip yarağını Seda’nın ağzına verdi ve “Kaldır şunu da İrem’in götünü sikeyim!” dedi. Bu sırada Onur karımı kucağında hoplatmaya devam ediyordu ve karım zevkten çığlıklar atıyordu. Seda Hakan’ın sikini hazır edince, Hakan gidip karımın götündeki anal plugu çıkartıp sikini sokup sikmeye başladı. Karım çığlık atıyordu, canı çok acıyordu. Birkaç dakika boyunca çığlık atmaya devam etti, ama sonra sesi kesildi ve hafif inlemeye başladı. Hakan’a artık, “Kocam!” diye seslenmeye başlamıştı, “Götümün sahibi, kocam!” diye bağırarak inliyordu.

Onur da alttan yavaş yavaş karımın amını sikmeye devam etti. Karımı tost yapmışlardı, karım önlü arkalı sikiliyordu. Onur neredeyse 20 dakikadır karımı sikiyordu ve halen boşalmamıştı. Az sonra Onur, “Boşalacağım!” deyince, Hakan, “Pozisyon değiştirmeyelim, çok iyi gidiyoruz, gerekirse içine boşal!” dedi. Karım, “Evet evet, içime boşal, dölle beni!” deyince Onur akıttı döllerini karımın içine. Hakan karımın götünü sikmeye devam ediyordu. Onur, siki inince karımın amından çıktı ve karımı kucağından indirdi. Onur’un yerine yerine Hakan geçti, karımı kucağına aldı, bir amını bir götünü sikmeye başladı.

Hakan’ın siki bazen karımın götünden çıkıyor, karım yeniden sokmak istiyor, tecrübesiz olduğundan siki tutup götüne nişanlayamıyordu. Onur, “Dur ben yardım edeyim!” dedi, ama Hakan, “Sen dur, Ahmet yapsın!” dedi. Ben bir elim sikimde onları izlerken benden Hakan’ın sikini karımın götüne sokmamı istediler. O anda karmın bana ezik biriymişim gibi olan bakışlarını gördüm. Karım, “Hadi Ahmet, Hakan’ın sikini götüme yerleştir!” dedi. İşte o an tüm bunlardan pişman oldum. İlk başlarda epey tahrik olmuştum, ama şimdi karımın gözünde böyle biri olmaktansa kafama sıksaydım daha iyiydi diye düşündüm. Ne olmuştu karıma böyle? Bana o kadar sadık olan kadın nasıl bu hale gelmişti?

Elimi Hakan’ın sikine atarak (ilk kez bir erkeğin sikini elleyerek) karımın göt deliğine yerleştirdim. Mecburdum, olan olmuştu. Karım derin bir, “Ohhh!” çekerek, “Bak hiç sikmediğin götümü nasıl siktiriyorum, izle!” dedi. Gece boyunca karımın orospuluklarını sadece izledim…

Karımı sike sike perişan ettiler. Karımla işleri bitmiş, karım perişan haldeyken, yetmedi üstüne bir de Melis’le Seda’yı sikip doyurdular. Saat gece 12’yi gösteriyordu, Hakan bana, “İrem’i bu şekilde eve göndermeyelim, bugün burada kalsın, sen git!” dedi. Ben odadan çıkarken Hakan karımı kucağına almış banyoya götürüyordu, karım baygın haldeydi. Onur da Melis ile oynaşıyordu.

Ben alt kata indiğimde Seda kendine şarap koymuş içiyordu, halen çıplaktı. “Gidiyor musun?” dedi. “Evet!” dedim. Benim üzerime yürüyüp birden dudaklarıma yapıştı. Oradan kulak memelerimi emip boynumu ısırarak öpmeye başlayınca ben de hemen onu öpmeye başladım. Karımın dışında ilk kez başka biriyle öpüşüyordum. Karım benim ilk sevgilim, ilkimdi, şimdiyse ilk kez elimi başka bir kadının çıplak vücudunda gezdiriyordum. Seda yere çömeldi ve kotumu indirip sikimi ağzına aldı. Bu da bana çekilen ilk sakso idi.

Onur’a olan sinirimden, karıma yaptığı gibi Seda’nın ağzını sikmeye başladım. Henüz bir dakika olmadan boşalacak gibi olunca hemen Seda’yı masaya domaltıp amını sikmeye başladım. Tüm gücümle pompalıyordum, sanki erkekliğimi göstermeye çalışıyordum. Seda da inliyordu yani. Saçlarından tuttum ve “Bağır orospu, bağır, nişanlın olacak piç duysun seni!” dediğimde Seda gülmeye başladı. Sonra bana bakarak yalandan yüksek sesle inlemeye başladı. “Yalandan inleme orospu!” dedim. Seda da, “O zaman daha sert sik, beceremiyorsan da siktir git!” dedi. Bunu der demez daha da hızlandım, ama kendimi tutamayıp içine boşaldım. Seda bastı kahkahayı. Çok utandım. Hızla kotumu giyip çıktım evden…

Sokakta evime doğru yürürken sinirden gözlerimden yaş geliyordu. Bu gece karımı, hayatta en çok sevdiğim kişiyi, biricik İrem’imi kendi ellerimle, hiç sevmediğim, hoşlanmadığım piçlere siktirmiştim. Hep kumar yüzünden diye düşündüm. Borçlarım olmasaydı böyle birşey yaşanmazdı diye düşünürken karımın arzusu ve Hakan’ın bahsettiği, onunla ve Onur ile daha önceleri olan öpüşmeleri geldi aklıma. Karım sanki yıllardır bunun hayaliyle yanıp tutuyormuş.

Karımın bu iki piçle yaptığı sikiş aklıma gelince, ya karım en başından beri bunu istiyorduysa? Ya gerçekten ben yeterli gelemiyorsam karıma? Seda’nın son yaptığı şey, yalandan inlemesi, acaba karım da ben sikerken yalandan fake orgazm oluyorsa? Bugün karımın yaşadığı orgazmları gördükçe benimle olan orgazmları aklıma geldi. Belki de gerçekten yeterli olamıyordum. Çünkü Hakan ile Onur karımı çok feci sikmişlerdi yani. Böyle sikişler sadece porno filmlerde oluyor zannediyordum.

Bunları düşündükce karımın aldığı zevk gözlerimin önüne geldi. Kendi kendime, karım Hakan’ın kucağında ne güzel zıplıyordu öyle dedim. Karım Hakan’ın dudaklarını emdi ya, beni böyle öpmüyordu, gerçi Hakan da bağırta bağırta sikiyordu karımı. Hele karım götünü ona verince çok mutlu oldu dedim. Onur da çok iyiydi, karımın amına akıttı, dölledi karımı dedim. Acaba şimdi tekrar sikiyorlar mıdır karımı? Yok ya, karım perişan olmuştu, belki sadece öpüşüp yiyişiyorlardır dedim. Karımı çok seviyordum, ama karımın bu kadar zevk alması, mutluluktan çoşması…

Kendi kendime tüm bunları dedikçe içimdeki gavatlık ateşi tekrar alevlendi. Keşke yaşanmasaydı dediğim bu gece iyiki de yaşanmış diye düşünmeye başladım. Psikolojim git gel yapıyordu. Ama o evden çıkıp yaptığım yürüyüşte kendi kendime söylediklerim ve karımın zevk çığlıklarını hatırlamak bir şeyleri netleştirdi: Artık Cuckold bir erkektim. Gavat bir erkektim. Boynuzlu bir pezevenktim ve karımı para için siktirmiştim.