Aradan geçen günlerde karım gerçekten Deniz’e farklı bir tutkuyla bağlanmıştı. Sanki genç bir erkeği kendine Jigolo tutmuş ve ona para yediren zengin kadınlar gibi, Deniz’e hediyeler alıyor, izin günlerinde onunla yemeklere, gezmelere, alışverişlere, plajlara gidiyor, tabii sonra eve atıp bol bol da sevişip amışıyordu.
Hatta sonradan Deniz’le sevişirken kullanmak için internetten bir Strapon bile almıştı. Straponla Deniz’in götünü sikiyor, sonra Straponu Denize bağlıyor, Deniz de karımın amını ve götünü sikiyordu. Tabii Straponla birbirlerini sikseler bile gerçek yarağın yerini tutmuyordu. Durum böyle olunca da ben akşamları eve geldiğimde karım halen azgın olduğundan bu sefer benim yarrağıma saldırıyor, sabahlara kadar adeta iliğimi kemiğimi kurutuyordu…
Bu arada Deniz’de bazı değişimler gözlemliyordum. Deniz de karıma aşık olmuştu ve resmen karıma tapıyordu, her özelliği ile karıma benzemek istiyordu. Giyim kuşamı da kısa sürede karımınkine benzemişti. Ofiste her yerini bana teşhir edip beni delirtiyordu. Ne yazık ki Deniz’le ofiste kaçamak öpüşüp elleşmenin haricinde fazla birşey yapamıyordum. Yüksek sezon dolayısı ile otelin tüm odaları dolu idi. Sadece bir sefer, müşteri erken çıkış yaptığında, Deniz’i o odaya götürüp götünden sikme fırsatım olmuştu. Onda da az kalsın yakalanacaktık. Tam işimizi bitirmiş, üstümüzü başımızı toparlamıştık ki odaya temizlik elemanları gelmişti. Ben de elemanlara odayı kontrole geldiğimizi söylemiştim. Artık söylediğim yalanı yediler mi, yemediler mi bilmiyorum…
Bir sabah ofise geldiğimde Deniz birer kahve getirip yanıma oturdu ve “Orhan bey, birazdan karınız beni almaya gelecek…” dedi ve izin almaya çalıştı. Ben de, “Sorun yok Denizciğim, yerine birini görevlendir git. Ama lütfen karımı biraz olsun doyur, geceleri beni mahvediyor!” deyip gülümsedim. Deniz de, “Karınızı doyurmak biraz zor, ama emin olun elimden ve ağzımdan geleni yapıyorum!” diye espri yaptı. Biraz gülüştük. Sonra, “Orhan bey, bir konu daha var…” dedi. “Dinliyorum canım?” dedim. “Size teşekkür etmek istiyorum!” dedi. Ben de, “Rica ederim canım, teşekküre gerek yok, gidin eğlenmenize bakın!” dedim.
Deniz ise, “Ben kuru bir teşekkürden bahsetmiyorum Orhan bey, size bekaretimi sunmak istiyorum!” dedi. Ben kısa bir şaşkınllığın ardından, “Emin misin? Buna gerek yok, yani mecbur değilsin! Hem sen bekaretini ileirde evleneceğin kişiye saklamak istemiyor muydun?” dedim.
Deniz de, “Mecbur olmadığımı biliyorum, istediğim için vermek istiyorum. Evet, bekaretimi saklamayı düşünüyordum, ama karınızla ilişkiye başladıktan sonra bu konuda fikrim değişti. İleride benimle evlenmek isteyen biri çıkarsa, ben bakire olmasam da benimle evlenir. Evleneceğim adam için bekaretim önemli olmamalı, aynı sizin evliliğiniz gibi yani. Aynı karınız gibi evlenmeden önce bütün zevkleri sınırsızca yaşamak istiyorum!” dedi. Anlaşılan, Deniz karımın sadece giyim tarzına falan değil, hayat felsefesine ve çapkınlığına da özeniyordu.
Aslında ben de çok istiyordum Deniz’i amından da sikip bekaretini bozmayı, ama orospu karımla bozuşuruz diye çekiniyordum. Yoksa Deniz’i şimdiye kadar amından çoktan sikmiştim. Ona, “Bunu önce karımla detaylıca konuşmam lazım!” dediğimde, “Nasıl uygun görürseniz Orhan bey. Sizi çok kıskanıyorum, mükemmel bir kadınla evlisiniz!” dedi. Ben de gülümseyerek, “Kıskanmana gerek yok Denizciğim. Kendini dışlanmış gibi de hissetme, sen de en az benim kadar kullanıyorsun karımı!” dedim ve gülüştük yine.
O sırada karım girdi ofisime. Yine fahişelerin Tanrıçası gibi giyinmişti. Yürürken götünü bile zor kapatan süper mini pileli beyaz bir etek ve sadece göğüslerinin bir kısmını kapatan sütyen şeklinde ince beyaz bir bluz vardı üzerinde. Kırmızı topuklu ayakkabılar ve kırmızı bir çantayla tamamlamıştı kombinini. Sanırım altında külot da yoktu. Deniz de ondan farksızdı, bol göğüs dekolteli pembe bir mini elbise, beyaz ayakkabılar ve beyaz bir çantası vardı.
İkimiz de ayağa kalkıp sırayla karıma sarılıp dudaklarından öptük. Deniz dahili telefondan bir kahve de karıma söyledi, “Tek şekerli, telvesi az, yanına Bitter çikolata getirin!” diyerek. Karımın kahve zevkine kadar biliyor olmasına şaşırdım doğrusu. Gerçi ofiste çalışırken de detaycı birisidir, ama bu kadar kısa sürede bu ilerleme şaşırtıcı gelmişti bana.
Karım gülümseyerek, “Ne konuşuyordunuz bakalım?” dedi. Deniz de, “Bekaretimi kocana vermek istiyorum aşkım, onu konuşuyorduk!” dedi. Karım sanki biraz bozulmuş gibiydi, belli etmemeye çalışarak, “Sen bilirsin şekerim. O zaman mesaiye kalacağını ev arkadaşlarına haber ver, senin bekaret işini bu akşam aradan çıkaralım!” dedi ve gülüştük yine.
Deniz aslen İstanbul’luydu, Turizim ve Otelcilik meslek lisesini yeni bitirmişti. Muğla’ya arkadaşlarını ziyarete geldiğinde bu bölgeyi sevmiş ve birkaç otele CV bırakmıştı. Benim işlettiğim otele de CV bırakmaya gelmiş, ben de acil asistana ihtiyacım olduğundan direkt işe almıştım. Deniz işe başlayınca ziyarete geldiği arkadaşlarının evine kalmaya devam ediyordu.
Biraz sonra karımın kahvesi geldi. Karım kahvesini yudumlarken, bana cilveli bir edayla, “Aşkım, Deniz’le bu gün alışveriş yapıp birlikte takılacağız, sorun olur mu?” dedi. Benden önce Deniz lafa girip, “Ben söyledim gelip beni alacağını aşkım, izin işi tamam yani!” dedi. Karım kahvesini içtikten sonra, bana, “Aşkım, bu akşam gerdek var, ona göre, geç kalma!” dedi ve kıkırdayarak çıktılar…
O gün de akşama doğru, önümüzdeki ay için bir turist grubunun rezervasyonları için aradılar. Seyahat acentası rezervasyonların hemen konfirmasyonunu istiyordu, ya değilse grubu başka otele göndereceklermiş. Şansa bak, evde Deniz’in bakire amı beni beklerken mecburen bu işi halletmem gerekiyordu. Karıma mesaj atıp biraz gecikeceğimi haber verdim…
Rezervasyonları ayarladım. Konfirmasyonları gönderip eve vardığımda saat 6’ya geliyordu. Heyecanla eve girdiğimde yatak odamızdan Deniz’in inlemeleri ta salona duyuluyordu. Sevinçle yatak odamıza gidip içeriye girdiğimde karımın Deniz’i domaltmış olduğunu ve Straponla siktiğini gördüm. İlkin götten sikiyor diye düşünmüştüm, ama selam verip yanlarına yaklaştığımda karımın belindeki Straponun Deniz’in amına girip çıktığını görünce donup kaldım.
Ben daha birşey söyleyemeden, karım gülümseyerek, “Aşkım nerede kaldın? Sen gelmeyince dayanamadık ve Deniz’in kızlığını ben bozdum!” dedi, bir yandan da habire kızın amına pompalıyordu. İçimden şansımı sikeyim dedim. Yapacak birşey yoktu, olan olmuştu, bozuntuya vermeden gülümseyerek, “İyi yapmışsın aşkım, vatana millete hayırlı olsun!” dedim. Karım, “Aşkım, Deniz amından sikilmeyi çok sevdi, doymak bilmiyor, üç kez orgazm ettim, bu üçüncü postam, yoruldum, çok da terledim, hadi gel, gerçek yarrakla sikilmenin zevkini de alsın!” dedi.
Ben ikiletmeden hemen soyundum, onları izlerken zaten yarrağım kalkmıştı. Karım Deniz’in amından çıkıp belindeki Staraponu çözüp kenara koydu ve duş almak için banyoya girdi. Deniz de sanırım domalmaktan yorulmuştu, pozisyonunu bozup döndü ve yarrağımı yaladı biraz. Deniz’i sırt üstü yatırıp misyoner pozisyonuna getirdim. Bacak arasına yanaşıp amına girdiğimde ikimiz de aynı anda, “Ohhhh!” diye inledik. Karım Straponla üç posta sikmiş bile olsa Deniz’in amı halen daracıktı. Yalan yok, karımın amından çok daha dardı. Gerçi Deniz de karımın yediği yarraklar kadar yarak yeyince o darlıktan eser kalmayacaktı.
Deniz’in, “Gerçek yarrakla sikilmek çok daha güzelmiş! Ohhhh!” deyip inemeleri eşliğinde sikmeye başladım. Kızlığını sanki ben bozmuşum gibi büyük bir zevkle sikiyordum. Fakat bu darlığa fazla dayanamayacağımı da biliyordum. Boşalmamı geciktirmek için biraz pompalayıp amının içinde hareketsiz kalıp bir süre öpüşüyor, memelerini okşayıp emiyor, boşalma hissi geçince yeniden biraz pompalıyordum…
Ne kadar geciktirsem de boşalmaya yaklaşmıştım. Bu arada karım duşunu alıp yanımıza geldi. Ben Deniz’i yavaş yavaş sikerken karım da elini Deniz’in klitorisine atıp okşamaya başladı. Deniz çok geçmeden resmen böğüre böğüre orgazm olmaya başladı. Hareketlerimden benim de boşalacağımı anlayan karım, “Aşkım içine boşal da döllenmenin tadını da alsın. Merak etme, gelirken korunma hapları aldık. Bundan sonra da düzenli olarak korunacak!” dedi. Ben zaten kendimi zor tutuyordum, dibine kökleyip hırlaya hırlaya boşalmaya başladım. Deniz ilk defa yaşadığı bu inanılmaz zevkle neye uğradına şaşırmış ve inleyerek tırnaklarını sırtıma geçirmişti…
Bir iki dakika birbirimize sıkıca kenetlenip kaldıktan sonra durulduğumuzda, Deniz, “Ufff! Bu da neydi böyle, resmen Nirvana’ya ulaştım. Bunu hep yapalım!” deyip gevşedi. Yüzünde güller açmıştı, gözlerime mutlulukla bakıyordu. “Yaparız güzelim!” deyip dudağına bir öpücük kondurup yavaşça çıktım amından. Karım Deniz’e, “Sana daha ne zevkler yaşatacağım aşkım!” deyip dudaklarına yumuldu. Onlar öpüşürken ben duş almaya gittim…
Duş alıp yanlarına döndüğümde karım Deniz’in az önce döllediğim amını yalıyordu. O kadar tahrik ediciydi ki manzara, sikim hareketlenmişti. Beni gören karım Deniz’in amını yalamayı bırakıp, “Aşkım bu zilli daha doymamış, benden daha azgın çıktı. Ne dersin, bu orospuya hayatının sikişini yaşatalım mı?” dedi. Deniz’in amındaki döllerim karımın ağzına yüzüne de bulaşmıştı. Benim bir cevaplamama fırsat bırakmayan Deniz, “Evet, hadi yaşatın!” deyip doğruldu.
Karım yarı kalkık durumdaki yarrağıma yumuldu ve saksoya başladı. Yarrağımı emip yalayarak iyice sertleştirince, “Gel kız zilli, biraz da sen yala!” deyip yarrağımı yalama işini Deniz’e devretti. Deniz bana sakso çekerken karım da Straponu beline bağlayıp eline Bebe yağını almıştı. Karımın niyeti belliydi, Deniz’i tost yapacakatık…
Ben sırt üstü yattım yatağa. Deniz yüzü bana dönük olarak üstüme çıkıp yarrağımı amına aldı. Zaten amı döllü olduğu için içi vıcık vıcıktı ve kolay almıştı. İyice yerleştikten sonra öne eğilip benimle öpüşmeye başladı. Karım da Deniz’in göt deliğine Bebe yağı döktü, biraz da Straponu yağlayıp arkasına yanaştı. Ben Deniz’in amında hareket etmeden götünün yanaklarını iki elimle ayırıp karıma yardımcı oldum. Karım da götüne sokmaya başlayınca, Deniz, “Uff, acıyor!” dedi. Karım, “Sus zilli, birazdan aldığın zevkle ortalığı yıkacaksın!” deyip yüklenmeye devam etti. Karım Deniz’i bağırta bağırta götüne tamamen girmişti.
Biraz Deniz’in alışmasını bekleyip amında ve götünde hareket etmeye başladık. Ritmi tutturana kadar biraz uğraşsak da sonunda artık tempolu bir şekilde Deniz’i amdan götten sikiyorduk. Demin acıdığı için bağıran Deniz, şimdi iki deliğinden de sikilmenin verdiği zevkle (karımın dediği gibi) ortalığı yıkıyordu…
Straponun yumaşama ve boşalma sorunu yoktu ve bu sefer ben de geç boşalacaktım. Tost yapmış halde yaklaşık 20 dakika kadar zevkten inlete inlete siktik Deniz’i. Bu sürede kaç kez orgazm olduğunu bilmiyorum, ama ben sonunda amına boşaldığımda Deniz zevkten bayılmış gibiydi, başını boynuma gömmüş, burnundan nefes alıp veriyor, sıcacık nefesi boynumu yakıyordu.
Karım Deniz’in götünde çıkıp, “Nasıldı aşkım?” diye sordu. Deniz başını boynumdan kalırıp, “İnanılmaz güzeldi, feleğim şaştı. Bundan sonra hep böyle sikilmek istiyorum!” dedi ve üstümden kalkıp karımı öpücük yağmuruna tuttu. Sonra saatine bakıp, “Ben bir duş alıp gideyim artık, kızlar merak etmesin!” deyince, Karım Deniz’le birlikte banyoya girdi. Kendi elleriyle yıkayıp kuruladı, giydirdi ve uğurladı. Yine Deniz’den ayrılmak zor gelmişti.
Karım temiz çarşaf serip uzandı. Yanına uzandığımda, karım sırnaşarak, “Aşkıııımmmm, ben bu kızı çok seviyorum. Arkadaşlarının evinden ayrılıp bize taşınsa, zaten pek bir eşyası da yok, hep bizde kalsa, sabahlara kadar koynumda yatsa olmaz mı?” diye sordu. Karımdan çok ben sevinirdim buna, “Süper olur aşkım, yarından tezi yok, yarın izin vereyim taşınsın bize!” dedim. Karım sevinçle önce dudaklarımı öptü, sonra beni ödüllendirmek istercesine aşağıya kayıp saksoya başladı. Yarrağım kıvama gelince karımı altıma alıp bir güzel siktim ve yatıp uyuduk…
Ertesi sabah karım kahvaltıda Deniz’i arayıp müjdeyi verdi ve bugün izinli olduğunu, taşınmasına yardım edeceğini söyledi. Karım çok sevinçliydi, ama ben daha çok seviniyordum. O gün ofiste normal işlerimle uğraştım. Artık bu akşamdan itibaren evde saate bağlı olmaksızın Deniz’i sikebilecektim, tabii karımdan bana sıra gelirse.
Öğlen civarı karım aradı, Deniz’in bize taşınma ve yerleşme işini hallettiklerini, şimdi Deniz’le dışarıda gezdiklerini söyleyip, akşam eve saat kaçta geleceğimi sordu. Akşam eve dönecekleri zaman restorandan özel yemek yaptıracaklarmış. “Saat 7 gibi evde olurum!” dedim…
Akşam saat 7’ye doğru otelden ayrıldım. Ama eve gitmeden önce AVM’ye uğradım, bu akşam Deniz’in bize taşınmasını kutlamak için bir büyük şişe kaliteli viski ve büyük bir kutu çikolata aldım.
Eve vardığımda salondaki inleme sesleri ta kapının önüne geliyordu, anlaşılan karım yine Deniz’le amışıyordu. Ama anahtarımla kapıyı açıp içeri girdiğimde salonda gördüğüm manzara beni resmen şok etti, nerdeyse içinde viski olan poşeti elimden düşürecektim. Salonda karımla Deniz haricinde dört tane de zenci erkek vardı. Deniz koltukta oturan zencilerden birinin kucağına çıkmış, sırtı adama dönük biçimde yarrağı götüne almakta zorlanıyor, gözleri kapalı bir halde ağlamayla inleme arasında sesler çıkarıyordu. Karım ise yine çapkınlığın dibine vuruyordu. Yerde tost olmuş karımın ise bütün delikleri dolmuş, ağzındaki yarraktan fırsat buldukça resmen anırarak sikişiyordu…
Bu olay bana büyük bir şok yaşatsa da manzarayı gördüğüm anda sikim kalkmıştı, bir süre izledim. Deniz gözlerini açtığında beni gördü ve “Orhan, aşkımmm!” diyerek zencinin yarrağından indi. Karım ise ağzındaki yarrağı çıkararak, kendisini siken üç zenciye ingilizce, “Devam edin, sikin beni, durmayın sakın, sorun yok!” diye emirler yağdırıyordu.
Deniz koşarak yanıma geldi ve “Hoş geldin aşkım!” deyip dudağımı öpüp elimdeki poşetleri aldı. Deniz sarhoştu, nefesi alkol kokuyordu, salondaki sehpanın üzerinde boş bir tekila şişesi ve bardaklar, limon filan vardı. Deniz poşetleri mutfağa bırakmaya gitti. Ben koltuğa oturdum, karımın üç zenci tarafından sikilişini seyrediyordum.
Demin Deniz’i götten siken zenci de kalkıp yerde sikilen karımın yanına geldi. Karım şimdi bir ona bir diğerine sakso çekiyor, aynı anda amından götünden acımasızca sikiliyordu. Deniz mutfaktan gelirken bana bir bardak buzlu viski ve küçük bir tabağa ayarladığı çikolataları getirdi. Viski kadehiyle birlikte Deniz’i kucağıma aldım. Viskimi yudumluyor, bir yandan çikolata niyetine Deniz’i yiyor, bir yandan da karımın sikilişini izliyordum…
Biraz sonra karım böğüre böğüre orgazm oldu. Kasılmaları bitince götünü siken zenciye çekilmesini söyledi. Zenci karımın götünden çıkıp çekilince karım da altındaki zencinin üzerinden kalkı ve diz çöktü. Zencileri önünde toplayıp sırayla yarraklarını sıvazlayarak hepsini yüzüne boşalttı. Yüzü komple döl olmuş, gözüne bile kaçmıştı.
Karım sonra bana bakıp, “Aşkım hoş geldin!” dedi döle bulanmış yüzüyle gülümseyerek. Karıma, “Bunları nereden buldunuz aşkım?” diye sordum. “Restoranda karşılaştık aşkım ve gördüğün gibi dayanamayıp eve attım. Ne yapayım orospuluğum tuttu!” dedi cilveli bir sesle. “Senin orospuluğum tutmadığı zaman var mı ki aşkım?” dedim, üçümüz de güldük. Karım zencilere duşa gitmelerini söyleyip kendi de ayağa kalkıp yanımıza geldi ve Deniz’in dudaklarına yumuldu. Döllü dudaklarıyla Deniz’i uzun uzun öptükten sonra kendisi de temizlenmeye banyoya gitti.
Ben bu arada o kadar tahrik olmuştum ki, yarrağım kazık gibi olmuştu. Deniz’i kucağımdan indirip önüme diz çöktürdüm. Pantolonumu ve boxerimi dizlerime kadar indirdim ve Deniz’e, “Yala!” diye emrettim. Deniz yarrağımı iştahla yalamaya başladı.
Deniz bana sakso çekerken zenciler teker teker banyodan gelip karşımızdaki büyük koltuğa sıralandılar. Biraz onlarla sohbet ettim. Ama Deniz yarrağımı alabildiği kadarını ağzına alarak saksoya devam ediyordu. Bir ara yarrağımı ağzından çıkarıp, “Hadi aşkım, sikilmek istiyorum artık!” dedi, ama yarrağımı da halen bırakmıyor sıvazlıyor, emiyor, yalıyor, öpücüklere boğuyordu. Ben de, “Merak etme aşkım sikeceğim, ama götünde bu zencilerden birinin yarrağı varken!” dedim. Deniz, “Yok, olmaz, o zencininkini alamadım, sen geldiğinde cebelleşiyordum gördün işte!” dedi. Ben de, “Alırsın, alırsın!” dedim…
Bu arada karım da temizlenip geldi. Bana sakso çekmekte olan Deniz’in götünü kaldırarak ayakta domalır pozisyonuna getirdi ve amını götünü yalamaya başladı. Karşıda oturan zencilerden yarrağı fazla büyük olmayanı çağırdım ve “Deniz’i birlikte sikelim!” dedim. Zenci de yanımıza gelip yarı kalkık yarrağını Deniz’in ağzına uzattı. Karım Deniz’in amını götünü yalarken, Deniz de zenciyle benim yarrağımı dönüşümlü olarak yalıyordu. Diğer zenciler ise oturdukları yerden yarrakları ellerinde bizi izliyordu. O oturan zencilere mutfaktan viski alabileceklerini söyledim. Birisi gidip mufaktan viski şişesini ve bardakları alıp geri döndü, benim bardağımı da doldurdu.
Ben artık hazırdım ve Deniz’i tost yapacağım zenci de hazırdı. Ben koltuktan kalkıp zenciyi koltuğa oturttum. Deniz’i kolundan tutup ayağa kaldırdım. Karım yaladığı am göt gidince elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi kala kaldı. Karıma, “Yardım et aşkım, Deniz’i tost yapacağız, zencininkini götüne alacak!” dediğimde karım hemen zencinin yarrağına bolca tükürüp eliyle dikti. Deniz de yüzü bana dönük şekilde zencinin yarrağını göt deliğine nişanlayıp yavaş yavaş oturmaya başladı.
Epey bir uğraşla zencinin yarrağına yarıya kadar oturan Deniz’in sırtını zencinin göğsüne yasladım. Karım da Deniz’in amını biraz yalayıp yarrağımı eliyle nişanladı. Ben de hafifçe bastırarak amına girmeye başladım. Acı acı inlemeleri eşliğinde dibine kadar gömdüm karımın orospu sevgilisinin amına…
Zenciyle önce yavaş yavaş, sonra iyice hızlanarak Deniz’i deli gibi bağırta bağırta sikmeye başladık. Biraz sonra alışan Deniz, “Sikin beni, Selin’in sikildiği gibi sikilmek istiyorum, durmayın sikin beni!” diye bağırıyordu. Deniz alkolün de etkisiyle kendinden geçmişti, karıma, “Bak aşkım senin gibi iki deliğim de sikiliyor!” deyip karıma teşekkürler ediyor, ara ara da resmen böğürüyordu…
Karımın boşta kaldığını gören diğer zenciler de gelip karımı okşamaya başladılar. Anlaşılan karımı yine sikeceklerdi. Karımın sikilmesini rahatça izlemek için olabildiğince hızlanarak bir süre daha sikip kökledim ve sarsıla sarsıla boşaldım Deniz’in amına. Ben amından çekilince Deniz hemen eliyle götündeki yarrağı çıkarıp amına soktu ve zıplamaya devam etti. Zıplarken de inliyor ağlar gibi sesler çıkarıyor, “Selin aşkım, artık ben de senin gibiyim, seni çok seviyorum aşkım!” filan deyip kendinden geçmiş bir halde sikişiyordu…
Karım ise üç zencinin önüne diz çökmüş sırayla saksoya başlamıştı ve ağzı dolu olduğundan Deniz’e cevap verecek halde değildi. Deniz biraz daha zıplayıp bağıra çağıra orgazm oldu, ama zenci durmayıp alttan birkaç dakika daha pompaladıktan sonra dölledi Deniz’in amını. Biraz soluklanıp birlikte duş almaya gittiler. Ben de karımın üç zenci tarafından evrile çevrile tüm deliklerinden aynı anda sikilişini izlemeye devam ettim. Zenciler adeta voleybol takımı gibi döne döne, pozisyon değiştire değiştire sikiyorlardı karımın tüm deliklerini…
Duşunu alıp gelen Deniz direkt kucağıma oturdu ve birlikte karımın sikilişini izledik. Yaklaşık yarım saat sonra sırayla boşaldılar karımın deliklerine. Karım zencilere teşekkür edip, bu kadarın yeterli olduğunu söyleyip kibarca kovdu. Onlar da karıma teşekkür edip giyinip gittiler.
Karım duş alıp geldi. Viski ve çikolatayı da alıp yatak odamıza geçtik, sabaha kadar üçlü sexe devam ettik 🙂
(Orhan)