Yunus bey ile sikişmelerimiz rutin olarak devam etmekteydi, nerdeyse her gün sikişiyorduk. Üç aydır düzenli sikişmekten sonra vücudum da bir hayli değişmişti. Parasal sıkıntım kalmayınca giyimim kuşamımı da sürekli yeniliyordum. Ayrıca biraz tarzımı değiştirmiş, saçlarımı kızıla boyamıştım, birkaç dövme yaptırmıştım, aynı zamanda düzenli olarak spora gidiyordum. Spor yapmak vücuduma iyi geliyordu, daha da fitleşiyordum, popom da bir hayli güzelleşiyordu. Anlayacağınız taş gibi bakımlı bir hatuna dönmüştüm. Zaten Yunus bey de kızıl saçlarımla bembeyaz tenimi çok yakıştırıyor, daha da iştahlı sikiyordu beni…

Zamanla Yunus beyle seks hayatımız rutine biner derken, tam tersi olmuştu. Yunus bey her seferinde farklı bir fantazi ile geliyordu. Fantazi dünyası şaşırtıcıydı, ama hoşuma gidiyor, bana cinselliği doruklarıma kadar yaşatıyordu. Bu süreçte evim de adeta fantazi iç giyim dükkanı gibi olmuştu. Ayrıca getirdiği dildolar, vibratörler ve diğer seks oyuncakları da işin cabasıydı. Bir gün geliyor hemşire kostümüyle sikiyor, bir başka gün geliyor beni yatağa kelepçeliyor ve tecavüz edercesine hunharca sikiyordu…

Bir gün son dersimden sonra eve gelmiş duş almış dinleniyordum ki, yine kapım çalmış, Yunus bey gelmişti. İçeri girer girmez beni bornozla ve saçlarım ıslak halde görünce hemen kapıyı kapatıp göğüslerime yumulmuş ve kapının ağzında beni sömürmeye başlamıştı. Lazere gittiğim için vücudumun her yeri tamamen kılsız ve pürüzsüz haldeydi. Göğüslerimi yaladıkça yine zevkten deliriyordum. Amım çoktan sırılsıklam olmuştu. Yunus bey beni ayaküstü kapıya dayayıp sikmeye başlamıştı. Kapıdan apartman boşluğuna ses gitmesin diye ağzımı tutmaya çalışıyordum, ama nafileydi, sırılsıklam amıma girip çıktı vıcık vıcık seslerle birlikte popoma sertçe çarpan kasıkları ‘Şap, şap, şap!’ diye sesler çıkarıyordu.

Birkaç dakika sertçe siktikten sonra amımın içine boşalıp pantolununu giymişti. Acelesi olduğunu, gitmesi gerektiğini söyledi. Tam kapıyı açtığında, üst kattan inen ev sahibimle yüz yüze geldik. Birkaç saniye donakaldım, saçlarım ıslak bornoza sarılı şekilde yakalanmıştım ve evden de Yunus bey çıkıyordu. Bu sahneyi kim görse aynı şeyi hayal ederdi, ki muhtemelen ne yaptığımızı tahmin etmişti. Ev sahibime bu güne kadar hiç yakalanmamıştım. Ev sahibim en üst katta oturduğu için asansör kullanıyordu, ancak bu tesadüfi durum tabii ki ilginçti.

Hemen kapıyı kapatıp utanarak içeri girdim. Pencereden baktım, Yunus bey arabasına binince hemen arayıp, “Ev sahibi bu halde gördü, neden kapıyı kontrol edip çıkmadın?” diye hayıflandım. Bu evhamlanmama karşılık Yunus bey de, “Neden panik yapıyorsun aşkım, gerekirse sana başka bir ev tutarım, sıkıntı yapma!” deyince bir nebze içime su serpildi. Ancak bu ev okuluma çok yakın olduğu için ve taşınmayı pek sevmediğimden çok da başka ev istemiyordum.

O andan sonra ev sahibimle daha sık karşılaşmaya başlamıştım. İçgüdülerim bunun tesadüf olmadığı söylüyordu, ev sahibim sanki açığımı arıyor gibiydi. Bu arada ev sahibim Şerafettin amca 60’lı yaşların ortasında, saçı ve sakalı beyazlamış, ağır hareket eden, ciddi anlamda muhafazakar bir tipti. Ne zaman açık giyindiğimi görse ayıplar bakış atıyordu. Ama çok ta umrumda değildi, eskiden olsa huyuna suyuna gitmeye çalışırdım, ama artık parasal sıkıntım olmadığı için ve Yunus beyin başka ev tutacağını bildiğimden, ev sahibim evden kovsa da pek sorun değildi…

Bir akşam Yunus beyle evimde içiyorduk. Ciddi anlamda sarhoş olduktan sonra her zamanki gibi sevişmeye başladık. Böyle mayahoş haldeyken beni altında ezmesi çok hoşuma gidiyordu. İkimiz de tamamen çıplaktık. Yunus bey yine hayvan gibi azmış, beni domaltıp çekmeceden aldığı titreşimli vibratörü amıma yerleştirmiş, kendisi de götüme girmiş sert sert sikiyordu…

Sarhoşluktan ve zevkten ne dediğimi bilmez halde altında inliyordum ki, ağzımdan, “Off, iki deliğim de dolu, keşke vibratörün yerinde gerçek yarak olsaydı şu an!” lafı çıktı. Yunus bey birden götüme tokatı yapıştırıp, “Orospum benim, başka erkeklere siktirmek mi istiyorsun sen ha?” diyip götüme yarağını köklemeye devam etti. Ben inlemekten nefes alamaz hale gelmiştim, titreyerek orgazm olurken, Yunus bey sikini götümden çıkarıp ağzıma sokup saçlarımı tutup gırtlağıma kadar sokup boşalmaya başladı. Bir yandan da, “Ohhh, orospum benim, siktireceğim seni!” diyordu…

Sonraki haftalarda sikişimelerimize rutin olarak devam ettik, Bu rutinimiz doğum günüme kadar devam etti. Yunus bey doğum günüm için bana büyük bir sürprizinin olduğunu söylüyor ve meraklandırıyordu. Doğum günüm gelmiş, evde bekliyordum ki Yunus bey geldi. Bu güne özel bakımlarımı yapmış, saçım, makyajım, her şey dört dörtlük, mükemmel bir sikişe hazırdım yani. Yunus bey elinde yeni poşetlerle gelmiş, yine lüks iç çamaşır takımları almıştı. Bu sefer kızıl bir saçlarımla uyumlu kırmızı bir sütyen ve sexy bir jartiyer takımı giydim. Yunus bey, “Kendini bu gün bana bırak aşkım, seni zevkten delirteceğim!” deyince aşırı meraklandım.

Beni yatak odama götürüp yatağa kelepçeledi ve bu sefer gözlerimi de bağladı. Gözlerimi bağlaması aşırı heyecanlandırmıştı beni. Müzik seti salondaydı, yatak odamda ise küçük bir CD çalar vardı, sevişirken hep müzik açardık. Bana, “Bekle biraz, içerden güzel bir CD bulup getireyim!” deyip salona gitti. Az sonra odama döndü ve getirdiği CD’yi takıp müziği açtı. “Hazır mısın aşkım?” deyince, “Evet erkeğim!” deyip azgınlığımı belli ettim.

Gözlerim bağlı olduğu için göremiyordum, ama bacak arama yanaşıp amımı yalamaya başlamıştı. Dil darbeleri beni delirtiyordu, yatağa bağlı olduğum halde kıvranıp duruyordum. Amım sırılsıklam olmuş, azgınlığım tavan yapmıştı, daha fazla dayanacak halde değildim. “Yeter, sik beni aşkım!” diye yalvarmaya başladığımda sikini amıma sürtüp birden içime girdi. Ancak bir gariplik seziyordum, içime giren yarak ve üzerime çöken ağırlık sanki farklı gibiydi. Ya da gözlerim bağlı olduğu için bana öyle gelmişti, her neyse aldığım zevke bakmaya devam ettim…

Bir süre siktikten sonra içimden çıktı. Bir 10 saniye kadar bekleyip yarağını amıma sürtmeye başladı. Sonra tekrar içime girdi. Girer girmez delicesine inledim, çünkü amıma giren yarağı sanki ağzımdan çıkmış gibi hissettim. Nefes nefese kalmıştım, “Aşkım yavaş lütfen!” diyebiliyordum sadece. Bir süre kökleye kökleye siktikten sonra durdu, ama içimden çıkmadı, içimde öylece bekliyordu. “Orospum, Yaseminim, sürprizime hazır mısın?” dedi. “Hazırım aşkım, nedir?” dedim heyecanla.

Yunus bey gözlerimdeki bandı çözer çözmez şoka girdim. Amımın içinde halen kocaman bir yarak vardı, ancak göz göze geldiğim adam Yunus bey değildi. Şoku atlattıktan sonra yan tarafımda dikilen Yunus beyle bir başka adamı daha fark ettim. Yunus bey hemen atılıp, “Sürprizimi beğendin mi orospum, sana yeni sikiciler buldum, tam istediğin gibi, her deliğin gerçek yarakla dolacak!” deyip dudağıma yapıştı. İlk heyecanı atlattıktan sonra az önce öbür erkeğin de beni siktiğini fark ettim ve içim kıpır kıpır oldu.

Yunus bey adamları benle tanıştırdı, ikisi de iş yerinden çok yakın arkaşlarıymış. Halen yarağı içimde olan kişi Orhan bey, kenarda bekleyip sikini sıvazlayan da Alperen bey imiş. İkisi de Yunus bey gibi 40’lı yaşların başlarında olgun adamlardı. Orhan bey zaten içimdeydi ve beni sikmeye devam etti. Yunus bey de ellerimdeki kelepçeyi çözünce ben de aktif olarak sevişip sikişmeye başlamıştım, iki elimle Orhan beyin omuzlarını kavramış kendime doğru çekiyordum. Orhan bey 1.75 boylarında, ama Yunus beyden de kiloluydu, ancak yarağı kapkalındı ve aşırı zevk veriyordu.

Orhan bey beni sikmeye devam ederken, “Ulan Yunus, bu çıtırı nerden buldun, tam afetmiş!” deyip övgüler yağdırıyordı. Orhan bey bir süre daha siktikten sonra çekildi ve Alperen bey beni domaltıp sikmeye başladı. Ama sanki kıtlıktan çıkmış gibi sikiyordu amımı, bu da deli ediyordu beni. Orhan bey de boş durmayıp sikini ağzıma vermiş sakso çektiriyordu. Yunus bey ise yatağın kenarına oturmuş sikilmemi izliyor ve sikini sıvazlıyor, “Sikin orospumu, iyi sikin!” deyip duruyordu…

Bir süre sonra, “Beyler şimdi konuştuğumuz kısma geldik!” dedi Yunus bey. Orhan bey altıma geçmişti, üzerine çıkıp sikini amıma yerleştirdim. Alperen bey de arkadan yanaşmış, önce sırtımı öpe öpe göt deliğime kadar gelip bir öpücük kondurmuştu. Beni tost yapacaklardı. Alperen beyin siki götüme yavaş yavaş girmiş ve git gel yapmaya başlamıştı. Orhan bey alttan amıma zımbalıyor, Alperen bey de götümde adeta eşek gibi tepiniyordu. Zevkten göğüs kafesim yırtılacak gibi hissediyordum, inlemekten nefesim kesilmiş, zevkten ve peş peşe orgazm olmaktan gözlerimden artık yaş gelmişti…

Beni bu halde bir süre siktikten sonra önce Alperen bey götüme boşaldı ve çekildi. Biraz sonra da, elleriyle götümü avuçlayıp alttan zımbalamaya başlayan Orhan bey de amımın içine bir güzel boşaldı. Üzerine yığılıp yarım dakika kadar öylece kaldım. Sonra kalktım, banyoya gidip amımdaki ve götümdeki dölleri temizleyip geldim. Benden sonra da Alperen bey ve Orhan bey temizlenmek için banyoya girdi.

Yunus bey halen sikini sıvazlayarak beni bekliyordu. Yanına gittim ve sikini ağzıma aldım, sikilmemi izlerken çoktan kazık gibi olmuştu bile. Biraz yaladıktan sonra bacaklarımı ayırıp kucağına oturdum, ayaklarımla Squat pozisyonu alıp siki amımdayken şiddetli bir şekilde kucağında zıplıyordum. Popom kasıklarına çarptıkça taşakları göt deliğime çarpıyor, fena zevk veriyordu. Boşalacağını anlayınca kucağından inip sikini ağzıma aldım ve ağzıma boşaltıp tüm döllerini yuttum…

Yorulmuş ve susamıştık, hep birlikte mutfağa geçtik, soğuk meşrubatla birlikte birer de sigara içtik. Yunus bey arkadaşlarına beni övüyordu, “Nasıl bir afet olduğunu gördünüz beyler. Bu kaşar beni aylarca azdırıp duruyordu, size anlatamam! Yasemin eskilerden bir şeyler giyinsene!” deyince, çalıştığım zamanlardaki kombinlerden birini giydim. Tekrar mutfağa gittim. Altıma daracık deri bir tayt, üzerime de göbeğimi açıkta bırakan bir crop.

Bu kıyafetimle beni görünce, “İşte beyler bu halleriyle beni deli gibi azdırıyordu orospum!” deyip popomu tokatladı. Ayak üstü beni ellemeye başladı. Orhan bey, “Üff yavrum, şu sexyliğe bak!” derken, Alperen bey de ıslık çaldı. Yunus beni beni kucakladığı gibi yatak odama götürdü, diğerleri de arkamızdan geldi. Beni yatağa yatırmış her yerimi mıncırıyor ve öpüyordu. Elbiselerim halen üzerimdeydi, üzerimdeki cropu çıkarmadan yukarı doğru sıyırdı, memelerim açığa çıkmıştı, uçlarını ısırıyor öpüp yalıyordu. Öperek aşağı indi deri taytımı da çıkaracak diye düşünürken amımı koklayıp iki eliyle sertçe amımın olduğu kısmı cart diye yırttı. “Orospum benim, seni bu kıyafetlerle gördükçe işte böyle sikesim geliyordu!” deyip sikini birden amıma soktu. Elbiselerim üzerimdeyken misyoner pozisyonda sikmeye başladı…

Diğer ikisi de boş durmuyor, sırayla siklerini ağzıma veriyorlardı. Bu deri tayt ile aşırı terlemeye başlamıştım, ancak Yunus bey böyle sikmeye devam ediyordu. Amım kasıklarım terden sırılsıklam olmuştu, amıma girip çıkarken vıcık vıcık sesler çıkıyordu. Yunus bey beni bir süre bu pozisyonda siktikten sonra pozisyon değiştirdik, Orhan bey altıma geçti, Yunus bey de götüme girdi. Şimdi Yunus bey de beni tost yapmanın zevkine varıyordu. Yırtık deri taytımla ve kızıl saçlarımla tam bir afeti devran olmuştum, kendimi pørnø yıldızı gibi hissedip moda girmiştim. Ben azgın davrandıkça sikicilerimin de azgınlığı yükseliyordu…

Orhan bey alttan hızlanıp amıma boşaldı. Orhan beyin boşalması bitince ben hemen Yunus beyi yatağa yatırıp kucağına çıktım, sikini tekrar götüme yerleştirdim ve götümü siktirmeye devam ettim. Birkaç dakika sonra boşalacağını anlayınca iyice hızlandım ve o da götümün içine boşaldı…

Kenarda Alperen bey sırasını bekliyordu, ama yerinde duramayan aç köpek gibiydi adeta. Ben Yunus beyin üstünden inince, Alperen bey, “Gel bakalım buraya orospu!” deyip domalttığı gibi amıma girdi, sert sert sikmeye başladı. Bir yandan götümü parmaklıyor, bir yandan koparacak gibi memelerimi sıkıyordu. Gerçekten hunharca davranıyordu ve canım acıyordu, ama bu acı bile ayrı bir zevk veriyordu.

Bir süre sonra beni kaldırıp kucağına aldı ve kucağında sikmeye devam etti. Ben de bacaklarımı beline dolamış azgın azgın sikişiyordum. Ancak beni kucağında çok fazla tutamadı, sırt üstü yere bıraktı, halının üzerine. Hemen üzerime gelip misyoner pozisyonda sikmeye devam etti. Gerilip gerilip, “Ihhhh!” diye kökledikçe ben de halıyla birlikte kayıyordum. Pestilimi çıkarıyordu hayvan…

Yerde misyoner posizyonundayken sikini amımdan çıkarıp, ağzıma soktu. Gırtlağıma kadar girmişti siki ve adeta kusacak gibi olmuştum, gözlerimden yaş geliyordu. O ise amımı siker gibi ağzımı sikiyordu, ki birden boşalmaya başladı. Zaten boğazıma kadar girdiği için hepsini yutmuştum. Hepimiz pert olmuş gibiydik. Saat de geç olmuştu, toparlanıp giyindiler. Bana yüklü miktarda para bırakıp gittiler. Ben de tekrar duş alıp uyudum…

O geceden sonra birkaç gün sevişmek istemedim, biraz amım ve götüm dinlensin istedim. Bu sırada biraz dışarı çıkıyor, alışveriş yapıyordum. Sürekli yeni kıyafetler alıyor ve yaşadığım yere göre de oldukça açık giyiniyordum. Ancak uzun süredir süregelen bir problem olan ev sahibim yine çevremde vızıldamaya başlamıştı. Apartmanda karşılaştıkça mini etekli veya sexy giyimli görünce, “Cık, cık, cık!” diye ayıplıyor, kısık sesle, “Edep yahu!” falan diyordu.

Pek umursamıyordum, yaşlı başlı adamdı. Ama evime girip çıkan erkekleri de görünce daha da tuhaf bakışlar atmaya başlamıştı. Bir akşam evde oturmuş dinleniyordum, altımda götümü zor kapatan bir şort, içimde sütyen yoktu ve memelerimi zor kapatan bir tişört vardı. Kapı çaldı. Ben Yunus bey gelmiştir diye düşünerek kapıyı açtığımda karşımda ev sahibim Şerafettin amca duruyordu. Beni o kılıkla görünce yine, “Tövbe, tövbe!” çekti. Ama bacaklarımı ve göğüslerimi süzmeyi de ihmal etmiyordu. “Kızım Yasemin, müsait misin, bir konu hakkında konuşacaktım…” dedi sitemli bir şekilde. İçimden herhalde evden kovacak diye düşündüm. İçeri davet ettim ve salona geçtik.

Soğuk bir meşrubat ikram edip karşısına oturdum ve bacak bacak üstüne attım. İçinden sabır çektiği belliydi, ama bakılmayacak bir halde değildim. Hemen konuya girdi, “Kızım bak öğrencisin, eve de iyi bakıyorsun, ama evine giren çıkan belli değil, giyimin kuşamın apartmana uygun değil, laf söz oluyor, olmaz böyle, seni de zor durumda bırakmak istemem, ama birkaç hafta içinde kendine yeni bir ev bul, bizim de bir iffetimiz var, senin olmasa da!” dedi ve yobaz yobaz konuşmaya devam etti.

Birden tepem attı ve “Sen mi korumaya karar verdin iffetimi Şerafettin amca? Deminden beri memelerime ve bacaklarıma yiyecek gibi bakmayı biliyorsun ama!” dedim. Şerafettin amca, “Tövbe tövbe, kızım beni sinirlendirme, deden yaşındayım, düzgün konuş!” diye uyardı. Ancak içini az çok tahmin edebiliyordum, ne kadar giyimimden kuşamımdan rahatsız olduğunu söylese de şu an versem deli gibi sikeceğinden adım gibi emindim.

Nasıl olsa ipler kopmuştu, oturduğum yerden kalkıp yanına gittim ve “Senin gibileri bilirim ben Şerafettin amca, ilacınızı da bilirim!” deyip birden sikini avuçladım. Şerafettin amca, “Napıyorsun sen, çekil şurdan!” deyip beni itekledi. Ama siki çoktan şahlanmıştı bile. “Hiç rol yapma Şerafettin amca, beni sikmek için can attığını biliyorum!” deyip sikini tekrar avuçladım. “Sen ne orospuymuşsun be!” dedi ve tam da beklediğim gibi olmuş, kendini bırakmış, artık beni okşamaya başlamıştı bile.

Önüne diz çöküp pantolonunu indirdim ve sikini çıkardım. Yaşına göre diri bir siki vardı. Ama tabii ki sikindeki kıllar bile beyazlamıştı. Sikini yalarken biraz tiksinsem de ettiği sözleri ona yedirmek istiyor, iştahlı iştahlı yalıyordum. Pek dayanacak gibi değildi, o yüzden saksoyu kısa kestim. Kalkıp, “Müzik eksik!” diyerek müzik setinden güzel bir müzik açtım. O sırada aklıma bu yaşananları kaydetmek geldi, sonra Yunus beye izletecektim. Çaktırmadan telefonumun video kaydını açıp telefonu kanepeye görecek şekilde müzik setinin yanına ayarladım. Sonra tekrar Şerafettin amcanın önüne geçip Striptiz yapmaya başladım. Ben soyundukça, “Seni orospu seni, başımı belaya sokacaksın!” diyordu.

Tamamen soyunup kucağına doğru pozisyon aldım, tam sikini amıma hizalamıştım ki, “Bak Yasemin, başıma bela olma sonra, sen istedin bunları!” deyip ürkekleşti. Ancak ben oldukça istekliydim, “Merak etme, başına bela falan olmam, zevkine bak sen!” deyip devam ettim. Sikini elimle tutup amıma sokmaya başladım. Tamamen içime alıp kucağında bekledim. Şerafettin amca memelerime yumulmuştu. Ben de hafif hafif zıplıyordum.

Belki torunu yaşındaydım, ama kucağında zıplıyordum. Ben biraz hızlanmaya başlayınca nefes alış verişi hızlandı. Bir yandan da iki eliyle götümü avuçluyordu. Birkaç dakika sonra dayanamadı ve “Boşalacağım, kalk üstümden!” dedi. Tabii ki kalkmadım, tam tersine gittikçe hızlandım. Korunmadığımız için korkmuştu, ama ben korunuyordum. Beni üstünden ittirmeye çalıştı ama kalkmadım ve daha fazla tutamayıp amımın içine boşalmaya başladı. Boşalması bitince de, korkuyla, “Naptın sen, içine boşaldım!” dedi. Ben de gülerek, “Korkma, korunuyorum!” deyip kucağından kalktım.

Hemen bir hışımla donunu ve pantolunu çekip, “Bunları kimseye anlatmak yok ha!” dedi. Ben de, “Merak etme anlatmam, gerçi anlatsam da senin gibi birinin benim gibi bir genç kızı sikebileceğine kimse inanmaz!” deyip güldüm. Şerafettin amca apar topar evden çıkıp gitti.

O günün akşamında Yunus bey de ziyaretime geldi. Hemen olanları anlattım ve kaydettiğim videoyu izlettim. Yunus bey de, “Vay kart horoza bak sen! Kızım dikkat et, adam kalpten falan gitmesin!” deyip güldü. O akşam beni bir posta da Yunus bey sikip gitti…

Ertesi sabah okula gitmek için evden çıkacaktım ki, kapım çaldı. Gelen Şerafettin amcaydı, sabah saat 8 falandı, bir anda içeri daldı. Hava sıcak olduğu için mini bir etek giymiştim. İçeri dalar dalmaz, “Yasemin, dünden beri kudurdum, ne olur bir posta atayım, dayanamıyorum!” dedi. Böyle deyince bir an kahkaha attım ve “Ne oldu Şerafettin amca, iffet falan diyordun, sabahın sekizinde sikmeye gelmişsin beni!” deyip sikini avuçladım. “Aklımı başımdan aldın orospu, geç bakalım şöyle içeri!” deyip beni odama götürüp yatağıma domalttı.

Üzerimdekileri çıkarmamıştı. Eteğimi belime toplayıp tangamı aşağı sıyırdığı gibi direkt amıma girdi. İki eliyle de götümü mıncırıyor, yavaş tempoda gerilip, “Ohhh, kurban olurum senin bu taze amcığına!” deyip ağır ağır ama kökleye kökleye sikiyordu. Birkaç dakika siktikten sonra boşalacağını anladım ve “Hadi sana kıyağım olsun Şerafettin amca!” deyip önünden çekildim, dönüp sikini hızlı hızlı emmeye başladım. Sikinin tamamını ağzıma alabiliyordum. Kendinden geçmiş saçlarımı okşuyordu ki, kasılmaya başladı. Ve ağzıma boşaldı. Tüm dölleri yuttum.

Şerafettin amca pantolonunu çekerken bir yandan da, “Sen neymişsin be böyle! İflahımı kestin! Ben hayatımda böyle zevk yaşamadım!” diye iltifat ediyordu. Ben ise, “Bu evde kalmaya devam etseydim sık sık gelirdin ve deminki gibi döllerinle kahvaltı yaptırırdın bana, ama maalesef taşınacağım!” dedim. Şerafettin amca çok fena bozulmuştu, kem küm etmeye başladı. Pişman olduğu çok belliydi, ben de inadına üstüne üstüne gidiyordum. “Okuldan bir arkadaşın evine taşınacağım, hem kiram da yarı yarıya azalmış olacak!” dediğimde, “Yaseminciğim, evin var ya işte, başka ev aramana gerek yok, sorun kiraysa, bundan sonra kira da almıyorum senden! Anlaştık mı?” dedi. Ben de, “Anlaştık! O halde sık sık gel, özletme kendini!” diyerek güldüm. “Gelirim yavrum, bırakır mıyım bu güzelliği!” deyip apar topar gitti. Ben de üstümü başımı toparlayıp çıktım, okula gittim. Böylelikle hem evden çıkmaktan kurtulmuştum, hem bundan sonra kira ödemeyecektim…

Alperen bey, Orhan bey ve Yunus beyle üçlü sikişmelerimiz devam ediyordu. Şerafettin amca da sık sık beni evde buldukça uğruyordu. Hatta bir akşam Yunus bey arkadaşları beni bir güzel sikip evden çıkarlarken Şerafettin amcayla kapıda karşılaştılar. Yunus bey, “Hadi beline kuvvet amca!” deyip gülerek arkadaşlarıyla gitti. Şerafettin amca, “Tövbe tövbe!” deyip içeri girdi, “Demek bu adamlara siktiriyosun kendini ha, orospu!” deyip bir posta da kendi sikti…

Şerafettin amca tiryakim olmuştu, her gün birkaç dakikalığına da olsa kaçamak gelip bir posta amıma veya ağzıma boşalmak istiyordu. Bir defasında işin dozunu kaçırıp okul dönüşü beni apartmanın kömürlüğüne çekip alel acele siktiği bile oldu. Bir gün yine amımı sikip boşaldıktan sonra giyinirken, “Senin şu güzel götüne deli oluyorum, bir dahaki sefere de götten sikeyim!” dedi. Ben de maytap geçmek için, “Kesinlikle olmaz! Götten hiç vermedim! Çok acıyormuş!” dedim. Bu dediğimi ciddiye aldı ve “Offf! Götünün bekaretini bana ver, karşılığında dile benden ne dilersen!” diye yalvardı.

O anda aklıma bir şeytanlık geldi. (Şerafettin amcanın siki normal boyutlardaydı, götümü defalarca kez sikmiş olan Yunus beyin ve arkadaşlarının sikleri çok çok daha iriydi.) Ciddi bir edayla, “Hayatta olmaz Şerafettin amca! Eşşek siki gibi bir sikin var, yırtar götümü! Oturduğum dairenin tapusunu adıma yapsan bile o acıya katlanamam!” dedim.

Şerafettin amca umutlanmıştı, “Demek tapuyu adına yaparsam götten vereceksin, öyle mi?” dedi. “O durumda veririm vermesine de, ama sen sikmeden önce birkaç gün boyunca salatalıkla falan iyice alıştırmam lazım! Sen sikeceksin diye götümün yırtılmasını istemem!” dedim. İyice bir keyiflenen Şerafettin amca, “Sen alıştırmaya başla götünü, haftaya tapuyu adına yapalım!” deyip çıktı gitti.

Oturduğum dairenin tapusunu bana verse bile dokunmazdı Şerafettin amcaya, bütün apartman onundu. Yandaki arsa da onundu, orayı da müteahite vermiş, en az 10 daire de ordan alacaktı. Evde yatalak karısının hiçbir şeyden haberi yoktu ve çocuklarıyla da arası zaten iyi değildi. Mezara götürecek hali yoktu ya tüm bu malı mülkü!

O gidince içimden, (Az orospu değilsin Yasemin!) diye geçirdim, Şerafettin amca gibi yaşlı başlı ve muhafazakar bir adamı ne hale getirmiştim 🙂