O gün Asude’yi de sikmek istiyordum, ama programlarımızın yoğunluğundan dolayı bir fırsatını bulup sikemedim. Nasıl olsa Asude’yi mesai çıkışından sonra akşam evinde sabaha kadar sikerim diye düşünüyordum. Ama mesaimiz bittiğinde Asude’ye telefon geldi. Arayan görümcesiydi, Muğla’da birkaç yere iş başvurusunda bulunacağı için birkaç günlüğüne Asude’de kalmak istiyormuş. Asude de tabii hayır diyemedi. Durum böyle olunca benim akşam Asude’yi sabaha kadar sikme planım da yatmıştı. Aslında benim için iyi olmuştu, birkaç gün dinlensem iyi olacaktı. Gece gündüz demeden sürekli sikişmek istiyordum, ama bu hızlı temponun beni yoracağını da biliyordum. Onun için biraz ağırdan almaya karar verdim…
Tabii fazla dayanamadım. Daha ertesi gün ilk fırsatta Asude ile laboratuarında ilgilendim. Masasına oturup onu da sandalyesine oturtup önce güzelce sakso çektirdim. Sonra dekoltesinden memelerini çıkarıp memelerinin arasını siktim. Ardından yer değiştik. Asude masaya oturup bacaklarını gerip geriye toplayınca tangası gözüküverdi hemen. Kenara çektiğim gibi parmaklamaya başladım. Bu sırada meme uçlarını emiyor, yalıyor, öpüşüyordum. Sonra boştaki elimin parmaklarını ağzına verdim. Asude ağzını siken parmaklarımı emip yalamaya başladı. Ben de memelerini emmeye geri döndüm…
Amını parmaklayarak onu orgazm edince amındaki ve ağzındaki parmaklarımı geri çektim. “Sanırım artık hazırsın!” deyip amına yarağımı kökleyiverdim. Topukluları halen ayağındayken bacaklarını belime dolayıp tekrar tekrar orgazm yaşadı. Ta ki ben içine boşalana kadar. Boşalmam bitene kadar yarağım amında köklemiş halde öpüştük. Sonra yarağımı amından çıkarıp Asude’yi önüme çöktürüp ağzına soktum. Aç kurt gibi yalayıp sömürdü yarağımı.
Tabii bu beni tekrar heyecanlandırdı. Bu sefer onu laboratuarın bahçeye bakan sürekli kilitli camdan yapılmış balkon (balkon yok aslında) kapısına yapıştırıp arkadan belini çıkarıp yarağımı götüne soktum. Memelerini cama yapıştırıp kökleye kökleye sikmeye başladıktan sonra artık alışan götüyle yarağımı sarmaya başladı. Artık götüne soktuğumda acı acı inlemiyordu. Artık alışmıştı ve zevk inlemelerini duyabiliyordum. Götüne şaplak attığımda laboratuarı dolduran inlemeleri efsaneydi.
Bu pozisyonda zorlanmaktansa bir bacağını koluma alıp götüne pompalamaya devam ettim. Yarağımı başına kadar çekip sonra tüm gücümle abanarak götünü sikiyordum. Terli vücutlarımızın birbirine çarpan sesleri bana ayrı bir zevk veriyordu. Asude’ye onu çok sevdiğimi, hiç bırakmayacağımı, çok sexy olduğunu, götünü sikerken inanılmaz zevk aldığımı kulağına fısıldıyordum. Asude de bana ait olduğunu, neresinden istersem sikebileceğimi, emrime amade olduğunu, benim de ona daha önce bilmediği zevkler yaşattığımı ve bunun sonsuza dek sürmesini istediğini söyledi…
Bahçeye birkaç öğrenci çıkınca hemen Asude’nin bacağını saldım ve hemen oracıkta yere dört ayak domaltım. Pozisyonunu alınca belinden yapışarak bu sefer amını sikmeye devam ettim. Öğrenciler yerde domalık pozisyondaki Asude’yi görmüyordu. Ben de Asude’ye hızlı hızlı pompalıyordum. Aniden Asude’nin saçından asılıp amının içine boşalmaya başladım. Boşalmam bitene kadar yaylandık beraber. Sonra ben geri çekilip çömeldim. Asude de önümde halen domalık duruyordu. Sanki götünden nefes alır gibi göt deliği açılıp kapanıyordu. Götünün yanağına bir şaplak atınca koca götü dalgalandı ve Asude’den, “Iııhhh!” sesi çıktı. “Bana dön amına kodumun orospusu, dön de yarağımı temizle!” deyince ikiletmedi, ama, “Off, belim… amım uyuştu ya!” şeklinde sızlanarak bana döndü.
Önüme yumulunca bayrak direği gibi dimdik yarağımı birden ağzına kökleyip ağzına pompalamaya başladım. Tıksırırken arada ağzından kaçırıyordu. Ben de saçından kaldırıp çenesine yapışıyor ve sıkarak, “Doğru düzgün sakso bile çekemiyorsun daha, ağzını yüzünü siktiğimin orospusu, al ağzına!” diye azarlıyordum. Bunu evinde siktiğim gece keşfetmiştim. Asude kendisine küfredilmesinden, aşağılanmaktan ve ufak çapta acı çekmekten acayip zevk alan tiplerdendi. Bunu öğrenince onu sikerken sadistleşmemde sıkıntı yok diyerek rahat rahat sadistleşebiliyordum…
Asude’ye yeterince işkence ettikten sonra kafasını saldım. Önce derin bir nefes aldı, sonra, “Aşkım harika siktin beni!” dedi gülerek. Şimdi karşımda dizlerinin üzerine çömelmiş, elbisesi karnına toplanmış, belden aşağısı ve yukarısı çıplaktı. İnce beli, koca götü ve diri dolgun koca memeleriyle oturuyordu. Gayri ihtiyari elim memelerine gitti. Diğer elimi de yanağına götürüp okşayarak öpüştük ve sikişimize son verdik.
Toparlanıp laboratuardan çıktığımızda zil çalıyordu. Koridoru merdivenlere bağlayan sahanlıkta az önce bahçedeki kız öğrencilerden biri bize bakıp dikiliyordu. Yanından geçerken kız bizimle konuşmaya başladı. İşte birbirimize yakıştığımızdan, karı koca olsak ne güzel olacağından, çocuklarımızın şanslı olacağından falan bahsediyordu. Teşekkür edip kızı uğurladık, fakat anlaşılan o ki kız benim Asude’yi sikişimi görmüştü…
Kız arada arkasına kaçamak bakışlar atıp kikirdeyerek giderken ona sus işareti yaptım. Kız kafasını ‘Tamam’ anlamında sallayıp gözden kaybolurken, Asude bana, “Aşkım bu gidişle biri görecek, rezil olacağız!” dedi. Ben de, “Az önceki kız görmüş zaten bizi aşkım. Ama telaşlanma, ağzı sıkıdır, güvenirim, laf çıkmaz ondan!” diyerek telaşını yatıştırmaya çalıştım. Sonra da Asude derse girmek için yanımdan ayrıldı.
Benim bir saat boşluğum vardı. Öğretmenler odasında çay içer, telefondan oyun oynarım diye düşünerek öğretmenler odasına gittim. Ben kimse yoktur diye düşünürken içeride İngilizceci Zeynep hoca vardı. Sehpanın üzerine koyduğu laptopu açmış ders notlarını düzenliyordu. Selam verip çayımı alıp karşısına oturdum. Havadan sudan küçük çaplı sohbet ediyorduk aynı zamanda. Laptopla uğraşırken öne eğildiği için farkında olmadan meme şov yaptı sohbet boyunca. Ben de gözlerimi çekmeden memelerini izledim. 40’lı yaşlarda olmasına rağmen fiziğini iyi korumuştu. Tahminen 120 cm vardı memeleri, yani koca memeliydi. Bugün bir de askılı badi giymişti ve sütyenine rağmen meme uçları belli oluyordu badisinden.
Sanırım laptopa sürekli eğildiği için boynu ağrıyordu, arada sırada doğrulup boynunu ovalıyordu. Bu arada sohbetimiz neşeliydi, sık sık şakalaşıyorduk. Onunla ilk kez başaşa kalışımızdı bu, ama çok kısa sürede inanılmaz derecede samimi olmuştuk ve birbirimize isimlerimizle hitap ediyorduk. Çaylarımız bitince ben tekrar doldurup getirdim. Ben daha oturmadan, “Ayy Mustafa, boynuma biraz masaj yapar mısın canım?” dedi. “Tabii ki Zeynep!” deyip arkasına geçtim, boynuna masaja başladım. “Ayy ne güzel yapıyorsun Mustafa… şurası… biraz da burası… az aşağısı…” derken beni resmen yanlardan memelerine yönlendirdi.
Memelerine hafifçe dokunduğumda, “Adam gibi ellesene Mustafa, çekinme, avuçlayabilirsin!” deyince fırsatı kaçırmadan kıyafetinin üstünden avuçlayıp yoğurmaya başladım. Zeynep, “Hah işte böyle Mustafa!” deyip hafiften inlemeye başladı. Bu arada benim yarak da sertleşmiş, pantolonumu delecek duruma gelmişti. Az sonra Zeynep, “Deminden beri memelerime yiyecek gibi bakıyorsun Mustafa, al ye!” deyip badisini ve sütyenini indiriverip oturduğu koltuğu geriye doğru ittirdi. Ben de hemen önüne geçip çömeldiğim gibi koca memelerini avuçladım, yoğurup, şişkin uçlarını yalamaya, emmeye başladım…
Zeynep keyifle inleyip kendinden geçerken ben emmeyi bırakıp, “Harika memelerin var Zeynep, hep beğenmişimdir zaten. Hemen de sertleşti uçları. Bakalım burada durumlar ne, aç bacaklarını canım!” dedim. Bacaklarını açan Zeynep hocanın külodu sırılsıklam olmuş, amının suları seller gibi akıyordu. Külodunu yana çekip amını yalamaya başladığımda saçımdan tutarak, “Mustafa sikeceksen sik artık, oyalanma, fazla vaktimiz yok!” dedi.
Ayağa kalktığım gibi elinden tutup onu da kaldırdım ve çay ocağına götürdüm. Etli dudaklarına yumulup öpüşmeye niyetlendiğimde, “Şimdi oyalanmanın sırası değil!” diyerek birden önüme çöktü. Kemerimi çözüp fermuarımı indirdi. Yarağımı çıkardı. Kısa bir sakso çekip ayağa kalktı, külodunu dizlerine indirip duvara karşı domaldı. “Hadi, oyalanma!” deyip belini kırarak amını ortaya çıkarttı. Yarağımı amına geçirdiğim gibi saçına asılarak pompalamaya başladım…
Daha az önce Asude’yi laboraturda sikip boşalmanın verdiği gecikmeli boşalmayı kullanıp Zeynep’in haşatını çıkardım. İşim bittip arkasından çekildiğimde amından bacağına döllerim akıyordu. Göt yanakları yoğrulmaktan ve tokatlanmaktan kıpkırmızıydı. “Hadi çök, yarağımı temizle Zeynep!” deyince dediğimi yaptı. Yaparken de zevkini çıkartarak yaptı. Teneffüs ziline kadar taşaklarım dahil yalaya yalaya, eme eme tertemiz yaptı. Onun o etli dolgun dudaklarının arasında kayan yarağımı görmenin verdiği zevk muhteşemdi. Vaktimiz ve enerjim olsaydı bir posta daha koyardım amına, ama yoktu. Temizlenip toparlandık ve içeri geçtik.
Zeynep halen orgazm sarhoşu gibiydi, bana, “Bebeğim sen nasıl birşeysin ya, müthiş rahatladım valla!” dedi. Ben de, “Nasıl birşeyim bebeğim?” dediğimde, “Harikasın, amım halen sızlıyor. Üç aydır sikilmeyince kendimi gerdeğe girmiş gibi hissettim!” dedi. Şaşırmıştım, “Sen evli değil miydin Zeynep?” dediğimde, “Evet bebeğim evliyim! Ama kocam olacak o orospu çocuğu iki yıldır elini sürmüyor bana. İki yıldır beni sekreteriyle aldatıyor, eve bile doğru düzgün uğramıyor!” dedi.
(Vay be dedim içimden. Kocası iki yıldır elini sürmüyorsa ve Zeynep de en son üç ay önce sikilmişse demek ki Zeynep de kocasını aldatıyordu!)
“Ee, madem öyle, neden boşanmıyorsun kocandan?” dediğimde, “Neden boşanayım ki? Bol bol parasını harcıyorum. Yediğim önümde, yemediğim arkamda :)” dedi. “İyi ediyorsun Zeynep, harca! (Elini tutarak) Artık seni ben sikerim, artık benimsin bebeğim :)” dedim. “Ay çok iyi olur bebeğim, benim de aradığım böyle birşeydi zaten!” dedi. “Zeynebimmm!” diyerek öptüğümde, “Hoşuma gitti, bir daha söyle :)” dedi. “Zeynebimmmm!” dedim. O da, “Mustafammmmm, aşkım benim!” dedi. Böylelikle haremime sürpriz bir kişi daha katılmıştı. Gerçekten şeytan tüyü vardı bende 🙂