Merhaba ismim Fatoş. 28 yaşındayım, 1.60 boyunda, dolgun vücut hatlı, beyaz tenli, kıvırcık kızıl saçlı bir kadınım. İstanbul’da tek başıma yaşıyorum. İki yıldır Orkun adında bir sevgilim var. Orkun, 1.80 boyunda, atletik yapılı ve yakışıklı birisidir. Orkun ile üniversiteden arkadaştık. Ama ilişkimiz çok sonra iş hayatına atıldıktan sonra başladı. Çok güzel bir ilişkimiz var, ona aşığım. Yatakta da çok uyumlu bir çiftiz. Hafta içleri ikimiz de yoğun çalıştığımız için genelde cuma-cumartesi akşamları birbirimizde kalıp sikişiriz.

Anlatacağım olay ise bundan üç ay kadar öncesinde başlıyor. O hafta içimde aşırı bir azgınlık vardı. Bunu regl öncesi azgınlığına vermiştim. Cuma akşamını iple çekmiş, iş çıkışı direkt Orkun’un evine gitmiştim. Yemek yeyip TV karşısına geçmemizle sevgilimin üstüne atlamam bir olmuştu. Yatak odasına gitmeye bile sabrım yoktu. Koltukta sevişip sikişmeye başladık hemen. Ama dedim ya, o gün bambaşka bir libidom vardı. Sevgilimin hatırı sayılır yarağı da yetmiyordu, sanki taşaklarını da komple içime alsam anca öyle tatmin olurdum.

O gece salonda, yatak odasında, mutfakta, banyoda sikiştik. Orkun ne zaman boşalsa ve soluklanmak için uzansak onun elini amıma götürüp kendime mastürbasyon yaptırdım. O hafta sonu neredeyse hiç evden çıkmadık. Orkunun siki kalkmaz olunca da sadece öpüşüp elleşerek birbirimizi tatmin ettik. Sevgilim de sürekli, “Aşkım sende ne var böyle bugün?” deyip durdu ve iltifatlar yağdırdı. Benim bu regl öncesine bağladığım azgınlığım ise geçmek bilmiyordu. Sanırım hormonlarım 30’uma gelmeden önce bana (Ben halen gencim!) mesajı veriyordu.

O hafta sonundan sonra da Orkun’la sikişlerimiz böyle devam etti. İkimiz de bu durumdan memnunduk, ilişkimize taze bir heyecan gelmişti. Artık yoğun çalışmayı da umursamıyor, hafta içleri de sikişiyorduk. Ama benim azgınlığım dinmiyordu. Bu yaşıma kadar pek izlememiş olsam da sevgilimle olmadığım akşamlar porno izleyerek veya bu sitedeki seks hikayelerini okuyarak mastürbasyon yapmaya başlamıştım. Hatta kendime internetten vantuzlu Dildo bile almıştım.

Bu şekilde birkaç ay geçmişti. Benim bu kuduruk halim ilk başta sevgilimin çok hoşuna gitse de o benim tempoma yetişemiyordu. Artık her buluştuğumuzda sikişmek istemiyordu. Orkun da haklıydı, resmen sikini sömürüyordum. Haftada bir gece sikiştiysek bütün enerjisini alıyordum. Bu yüzden de ben daha fazla mastürbasyon yapmaya başladım. Hiç inmeyen bir yarak gibi olan Dildo harika bir şeydi, ama tabii ki gerçek sikin ve sikişin yerini tutmuyordu.

Artık dışarda gördüğüm erkeklere bakışım değişmişti. İş yerinde ofiste çalışırken, yolda giderken çevremdeki erkeklere bakıp, kendi kendime (Acaba bu nasıl sikişiyordur?) , (Bu kesin iki git gel yapıp nefes nefese kalıyordur!) , (Bu iyidir kesin!) gibi yorum yapıyordum. Ama bu kadar sekse düşkünlük beni de rahatsız etmeye başlamıştı. Ben de en yakın arkadaşım Cansu’nun tavsiyesine uyup kendime bir meşgale yaratmak için Cansu ile spora gitmeye başladım. Haftanın üç günü spora gidiyorduk. Spora başlamak daha az mastürbasyon yapmama yaramıştı, ama seks düşünmeme de pek bir etkisi olmamış gibiydi.

Bir akşam işten çıkmış evime gidiyordum. O gün kulaklığımın şarjı olmadığı için takmamıştım. Minibüste en arka dörtlü koltuğun önünde oturuyordum. Arka dörtlüde de Liseli ergenler yüksek sesle bol küfürlü konuşuyorlardı. İster istemez muhabbetlerini dinlemeye başladım. Birbirlerine bel altı şakalar falan yapıp duruyorlardı. Bir tanesi bu gece evde tek olduğunu, sabaha kadar 31 çekeceğini, bu yüzden yarın dersaneye geç gideceğini anlatmaya başladı. Sonra da, “Bu gece rahatım, 7-8 posta 31 çekmeden uyumam!” dedi. Diğerleri de o kadar yapamayacağını söyleyince, yeminler etmeye ve rekorunun 9 olduğunu anlatmaya başladı.

Bunu anlatan genç dikkatimi çekmişti, acaba doğru söylüyor olabilir mi diye düşündüm ve inerken tipine bakmaya karar verdim. İneceğim yere yaklaşınca kalkıp kapıya yöneldim ve gençlere bir göz attım. Sonra sesinden tanıdığım ve seks makinesi olduğunu iddia eden genç de kalkıp kapıya yöneldi. Ve aynı durakta indik. Şöyle bir alıcı gözle süzdüm, 1.70 boylarında, atletik yapılı, esmer biriydi. Ama kesinlikle tipsizdi. O önde, ben arkada evlerimize yürüdük. Daha önce hiç dikkatimi çekmemişti, ama meğer o da benimle aynı sokakta oturuyormuş.

O günden sonra işten eve direkt gittiğim günler bu Liseli gençlerle hep denk gelmeye başladım. Daha doğrusu büyük ihtimalle hep denk geliyorduk, ama ben fark etmiyordum. Bir gün yine minibüste giderken yer yoktu ve ayakta gidiyordum. Dördü de beni baştan aşağı süzüyor, aralarında fısıldaşıyorlardı. Az çok hakkımda belden aşağı şeyler söylediklerini tahmin edebiliyordum. İlgilerini çekmek de hoşuma gitmişti.

Artık sonraki günlerde dekolteli falan giyindiysem montumun önünü özellikle açıyordum. Böyle aç köpek gibi süzmeleri tahrik etmişti beni. Bir akşam yine minibüsle eve dönüyordum. O akşam nedense minibüs çok doluydu, tıklım tıkış ayakta gidiyorduk. Bu ergen Liseli tayfa ise en arka dörtlüde oturuyordu yine. Minibüse yaşlı bir teyze binince benle aynı sokakta oturan Liseli genç ayağa kalktı ve teyzeye yer verdi. Böylece benim de arkama geçmiş oldu. Arkadaşları bize bakıp bakıp gülüyorlardı.

Ama o hiç öyle arkadan dayayıp falan taciz etmedi. İçten içe takdir ettim genci. Ama sonra aralarında yaptıkları bel altı muhabbetler aklıma geldi. Acaba gerçekten o kadar 31 çekebiliyor mu, siki büyük mü diye düşünmeye başladım. Düşündükçe heyecanlanıyordum. Sonunda dayanamayıp kendime bir eğlence çıkarayım dedim ve ben bu gence götümü dayadım. Birkaç sefer dayayıp dayayıp çektim. Tam inmeye yakın da uzunca bir dayadım, bu sefer kalkmış sikini götümde hissettim ve inip hızlıca eve yürüdüm.

Evde bile kalbim güm güm atıyordu. Çok heyecanlanmıştım. Kendime (Bu yaptığın da sevgilini aldatmaya girer!) diyerek kızıyordum, ama böyle birşey yaptığım için de mutluydum. Gece yatağıma yatınca o gencin beni minibüste millete çaktırmadan götümden siktiğini hayal ederek mastürbasyon yapmaya başladım. Elini yavaşça eteğime attığını, külotlu çorabımı hafifçe yırtıp külotumu sıyırarak götümü siktiğini düşlerken ilk orgazmımı oldum. Ama bu bana yetmemişti, nefes nefese Dildomu tekrar amıma yerleştirip hayal etmeye devam ettim. Arkadaşlarının bizim sikişmemizi izlediklerini, onun arkamda pompalarken elini memelerime atıp, bluzumun üstünden okşayışı derken tekrar orgazm oldum. Son kez de Dildoyu yere parkenin üstüne dik tutup vantuzunu sabitledim ve yine aynı hayalleri kurarak götüme sokup, oturup kalkarak kendimi siktim…

Sabah kalktığımda sanki dün dolmuşta gencin o sikini birkaç saniye arkamda hissetmedim de tüm gece onunla sikiştim gibi hissediyordum. O gün mesaiden sonra normalde spora gidecektim, ama onlarla minibüste denk gelmek için direkt eve gitmeye karar verdim. Minibüste beni görünce gülüşüp fısıldaşmaya başladılar. Zaten dünkü hareketimi o gencin arkadaşlarına anlattığını düşünüyordum. Eve gidince yine dün gece kurduğum hayalleri kurarak mastürbasyon yaptım.

Ertesi gün cumaydı. Sabah kalkar kalkmaz Orkun’a mesaj atıp akşam evime çağırdım. O gece yine deliler gibi sikiştik. Ama bu sefer Orkun beni domaltmış götümü sikerken gözlerimi kapattım ve minibüsteki o gencin o an arkamda olduğunu hayal ettim. Aklıma gelmesi bile bir anda orgazm olmama yetti. O gece sevgilim de bendeki değişikliği fark etti ve “Sende bir haller var, bir başka azgınsın bu gece!” dedi. Ben de, “Sadece seni çok özledim!” diyerek sarıldım ve geçiştirdim.

O hafta sonu kararımı verdim, o Liseli gençle sevgilimi aldatacaktım. Bir yandan sevgilimi aldatacağım için çok kızıyordum kendime, ama fantazinin heyecanına yenik düşüyordum. Benden yaşça küçük olması, bir gecede 7-8 kez 31 çekmesi, yaşayacaklarımızı en ince detayına kadar arkadaşlarına anlatacak olması, hatta sonra diğerlerinin beni düşleyerek 31 çekecek olması beni aşırı heyecanlandırıyordu.

Pazartesi günü mesai sonunda heyecanla minibüse bindim, acaba o gençle nasıl muhabbet etmeye başlasam diye düşünüyordum. Çünkü aramızda iletişim sıfırdı. Minibüsten inerken aklıma geldi ve montumun cebindeki ulaşım kartımı bilerek yere düşürdüm. Hemen o genç de arkamdan inerek seslendi ve “Afedersin abla, kartını düşürdün!” diyerek bana verdi. Ben de teşekkür ettim ve birlikte yürümeye başladık. “Sen de mi buralarda oturuyorsun, hep denk geliyoruz?” diyerek muhabbet açtım ve konuşup tanışmaya başladık.

İsmi Akın’mış. Lise son sınıftaymış ve arkadaşlarıyla üniversite sınavına hazırlanıyormuş. Her akşam da dersaneden geliyorlarmış. Akın’la böyle laflayarak oturduğu binaya geldik, o evine çıktı ben de kendi evime gittim. Eve gider gitmez de yine minibüste sikiştiğimizi hayal ederek mastürbasyon yaptım. Aslında daha o akşamdan Akın’ı yatağa atabilirdim, ama yeterince tanımadığım birini evime almaktan da korkuyordum.

Artık akşamları minibüsten inince Akın’la sohbet ederek gidiyorduk. Benimle konuşurken heyecanlanıyordu ve bu hoşuma gidiyordu. Ama bu aşamadan sonra nasıl sikişecektik Akın’la? İlk konuşmamız üzerinden 10 gün kadar geçmişti. Ailesiyle yaşıyordu, onun evi olmazdı. Ben de kendi evime almak istemiyordum. Kendi kendime acaba yakında günlük kiralık ev var mıdır diye düşünürken, bir perşembe akşam Akın çekine çekine, evdekilerin memlekete gittiğini, istersem evde bir kahve içebileceğimizi söyledi. Daha ben cevap vermeden, “Tabii dışarda bir Cafede de oturup içebiliriz Fatoş abla!” dedi. Hayalim gerçek olacaktı, “Buralarda güzel Cafe yok Akın, hava da çok soğuk, sende içelim o zaman!” dedim. Ben öyle deyince gözlerinin içi güldü ve evine gittik.

O gün üstümde göğüs dekolteli bir kazak, altımda da mini siyah bir etek ve siyah külotlu çorap vardı. İçimden iyi ki bu etek ve çorabı giydim, tam fantazilerimdeki gibi olacak diye geçirdim. Evine girince beni salona buyur etti. O da mutfağa kahve yapmaya gitti. Az sonra iki fincan kahveyle geldi. O üçlü koltukta, ben de tekli koltukta oturuyordum. Kahveleri orta sehpaya koydu ve “Ee Fatoş abla, sen pek kendinden bahsetmiyorsun, kaç yaşındasın, neler yaparsın boş vaktinde falan, anlatsana!” dedi.

Kendi kendime (Hadi Fatoş, bırak şu muhabbetleri, içindeki orospuyu çıkart bakalım!) dedim ve kahveden bir yudum alıp, gülümseyerek, “Akın beni gerçekten kahve içmeye çağırmadın, değil mi?” dedim. Akın afalladı, “Şey yani, ben… dışarda pek Cafe yok…” falan diye gevelerken oturduğum yerden kalkıp yanına oturdum ve “Bırak boş ver, beni sikmek istediğini biliyorum. Kendini kasma!” dedim ve dudaklarına yapıştım. Deli gibi yumuldum, ama Akın berbat öpüşüyordu.

Biraz öpüştük, ama gerçekten zevk alamadım ve başını boynuma doğru bastırdım. O da kıtlıktan çıkmış gibi boynumu öperek göğsüme geldi. İki eliyle belimden sıkıca tutarak meme çatalımı, boynumu, gerdanımı öpüp yalamaya başladı. Sevgilim Orkun da şehvetli öperdi, ama Akın gibi kuduruk yumulmazdı. Sonunda benim sevgilimi öptüğüm gibi biri beni yiyordu. Akın öpüp yalarken ben de onun kazağını çıkardım ve ilk kez durmuş oldu. O da hemen benim kazağımı çıkardı. Ben sütyenimle o da beyaz atletiyle kalmıştı. Sütyenim günlük beyaz bir sütyendi, ama onun kesimi de dekolteliydi.

Akın hemen sütyenimin memelerimi örtmediği yerlerini öpmeye başladı. Bir süre sonra da sütyenimin askılarını omuzlarımdan kaydırdı. Bu sefer Akın’ı durdurdum ve “Canım burada yapmayalım, yatağa geçelim!” dedim. Hemen üstümden kalkıp elimden tuttu ve koştura koştura odasına götürdü. Ben de bir elimle sütyenimi tutuyordum düşmemesi için. Odasına girer girmez sarıldığı gibi yatağa attı beni.

O üstüme çıkana kadar ben de sütyenimin kopçasını açtım. Sütyeni üstümden aldığı gibi fırlattı ve memelerime yumuldu. Tamamını ağzına almaya çalışıyor, ama memelerim iri olduğu için yapamıyordu. Emiyor, uçlarını dişliyor, öpüyordu. Bu pozisyonda artık canım sıkılmaya başlamıştı ve sert hareketleri canımı acıtıyordu. O memelerimle uğraşırken ben de görebildiğim kadarıyla pantolonunun kemerini açmaya çalışıyordum. Sonunda durdu ve üstümden doğrulup pantolonunu çıkarıp attı. Sonra eteğime hamle yaptı, ama etek popoma tam oturduğu için çekerek çıkaramadı. Ben, “Fermuarı arkada!” diyene kadar iki elini eteğimin altından içeri sokup külotlu çorabımı külotumla birlikte çıkarmaya başladı. O sırada ben de eteğimin fermuarını açtım. Birkaç saniye sonra ikimiz de çırılçıplak idik.

Hemen göbeğimi öperek amıma geldi. Öpücükler kondurarak amımı ufak ufak yalamaya başladı. Amımı yalaması öpüşmesinden daha acemice ve berbattı. Saçlarından okşayarak başını kaldırdım, kendime çektim ve öpüşmeye başladık. Bu arada dimdik olmuş siki bacağıma değiyordu, sıcacıktı. O boynumu öperken bir yandan da bacağıma kerkinmeye başladı. Ama bir anda bacağıma boşalmaya başladı. Boşalması bitince mahçup şekilde, “Özür dilerim, heyecanlandım!” dedi. Ben de şefkatli şekilde, “İlk seferin mi?” dedim. Akın da yine mahcup şekilde kafa sallayıp onayladı.

Ona, “Birşey olmaz, hadi devam edelim!” dedim. Zaten siki inmemişti bile. Hemen misyoner pozisyonuna geçtik. Siki sevgiliminki kadardı. Heyecanla hızlıca sokup pompalamaya başladı. Üstümde tavşan gibi hızlı hızlı pompalıyordu. Çok geçmeden ben orgazm oldum. Daha yeni boşaldığı için o da hemen boşalmıyordu. Bir ara durdu ve “Kondom yok!” diyerek içimden çıktı. Ben de iki bacağımı beline dolayıp, “Ben korunuyorum, devam et lütfen!” dedim ve tekrar sikişmeye başladık. Çok geçmeden de içime boşaldı. Gece yarısına kadar sikiştik. Hele beni götten sikmesine izin vermeme müthiş sevindi. Akın ilk seferi de dahil 6 kez daha beni sikip boşaldı.

Son sikişinde, “Fatoş abla, bir resim çekebilir miyim, arkadaşlarıma göstermek için, anlatınca inanmayacaklar?” diye yalvardı. Ben de, “Ver telefonunu, ben çekeyim!” dedim. Beni misyoner pozisyonunda sikerken birkaç resim çektim. Sonra telefonunu verip domaldım, beni götten sikerken de resim çekebileceğini söyledim. Tabii yine yüzüm görünmeyecek şekilde. Çok sevindi garibim. İkimiz de sikişecek derman kalmayınca evime gittim…

O hafta sonu sevgilime akraba ziyaretine gideceğim diye yalan söyledim ve tüm hafta sonu Akın’la sikiştim. Akın bana aşık olduğunu söyledi. Ona aramızdaki şeyin bir aşk olmadığını, sadece seksten ibaret bir ilişki olarak kalmasını istediğimi söyledim. Akın her şeyi kabul edecek durumdaydı. Zaten ailesi memleketten dönünce evin boş olduğu zamanlara denk getirerek buluşabiliyorduk. O da haftada veya iki haftada bir sefer anca oluyordu ve bu şekilde sevgilimle ilişkim de sekteye uğramıyordu 🙂